Moda - Makyaj - Cilt Bakımı - Vücut Bakımı - Selülit - Evlilik - Cinsellik - Gebelik - Erotizm - Astroloji - Burçlar - Akupuntur

18 Aralık 2008 Perşembe

Selülit Nedir ?

Selülit; cilt dokusunda meydana gelen ve cilde “portakal kabuğu” görünümü veren değişimlerin tümüdür. Yani bir hastalık veya rahatsızlık değildir. Ancak tıpta selülit ayrıca; cilt altı yumuşak dokuların enfeksiyonlarını tanımlamada da kullanılan bir terimdir. Kadınlarda çok daha yaygın görülmektedir. Araştırmalar kadınların %85-98’inde belli bir ölçüde selülit olduğunu göstermektedir.

Yağlanma erkekler ve kadınlarda farklı biçimlerde oluşur. Erkeklerde yağları oluşturan ve destekleyen bağ dokusu iplikleri temel olarak deriye paralel bir biçimde uzanır ve bundan dolayı erkeklerde deri altında biriken yağ tabakaları en düşük seviyede çökmeye maruz kalmakta ve böylece de erkekler daha düzgün bir cilde sahip olmaktadırlar. Ama ne var ki kadınlardaki yağ tabakası deriye dik olarak oluşmakta ve bunun sonucu olarak da bağ dokusunun destek yapısı, deriyi aşağıya çekmekte ve pürüzlü bir yüzey meydana getirmektedir.


Selülit kadınlarda yaşanan normal bir süreçtir ve bu nedenle bilim uzun yıllar boyunca selülit tedavisi ile ilgilenmemiştir. Selülitin nedenini belirlemek için yapılan araştırmaların tümü sadece son birkaç yıl içinde gerçekleştirilmiştir. Selülitin etkili tedavi yöntemleri ise çok daha yeni gelişmelerdir. Selülit yüzeyel yağ tabakaları arasında bulunan fibröz bantların kasılması, kısalması sonucu cilt altından derine doğru cildin içeri doğru çekilmeleri şeklinde oluşmaktadır.


Vücuttaki tüm yağ katmanları içinde yalnızca yüzeyel cilt altı tabaka selülitten etkilenir. Yüzeyel tabaka kilo kaybından etkilenen en son tabakadır. Bu nedenle egzersiz ve kilo verme selüliti ortadan kaldırmamaktadır. Düzenli olarak egzersiz yapan ve düşük yağlı beslenme diyetleri uygulayan kadınlarda bile hala selülit görülebilmektedir. Bu durum, selülitin kontrol altına alınmasını ve selülit tedavisini tümüyle farklı bir sorun haline getirmektedir.

Selulit ve Akupuntur

Organizmanın değişik fonksiyonlarının hepsinin kumandasının kulakta bulunduğu savı ile tedavi edilir. Akupunktur ile bu fonksiyonlar harekete geçirilir. Bu fonksiyonların arasında su birikmesine neden olanlar da aktive edilir.

Selülitten Korunma

- Kilonuzu koruyun. Günde 1500 kaloriden fazla almamaya çalışın.
- Hareket edin, örneğin jogging yapın, bisiklete binin, yüzün, jimnastik yapın.
- Ayrıca vitamin ve mineral alın. A ve E vitaminleri deriyi düzgünleştirir, magnezyum metabolizmayı harekete geçirir, fosfor ve silisyum dokuları kuvvetlendirir.
- Vücudun fazla suyunu atması için beyaz ve kırmızı turp, maydanoz, kereviz, çilek ve pilav yiyin.
- Tuz, şeker, alkol, sigara, koyu çay, çikolata, kızartma ve undan uzak durun.
- Derinin kanla beslenmesini teşvik edin. Örneğin masaj eldiveni ile kendi kendinize yapacağınız masajla, bir sıcak, bir soğuk duşu sorunlu yerlere tutun. Saunanın da yararı vardır.
Sert sporlar, vücudun belirli bir kısmını çalıştıran ve düzensiz yapılan sporlar hiçbir işe yaramaz. Selüloite karşı en etkili sporlar tempolu yürüme ve yüzmedir. Fakat tıbbi olarak, bütün sporlar içinde en iyisi jimnastiktir.
Toksinleri ve zararlı maddeleri vücuttan atmak için, günde ortalama 1.5 litre su içmek gerekir. Ancak bu, herkes aynı miktarda su içecek demek değildir. Çünkü her insanın gereksinim duyduğu miktar farklıdır. Genel olarak içilecek sıvı miktarı kiloyla da ilişkilidir. 90 kiloluk bir kişi fazla zorlanmadan bir günde 3 litre su içebilir. Oysa 50 kiloluk biri için bu miktar fazla gelebilir.

Selulit ve Dolasim Masajlari

Kan ve lenfatik dolaşıma yöneliktir. Bu masaj deri altı kan dolaşımını aktive ederek, dokunun canlanmasını sağlar.

Selülit ve Lenf Drenajı Masajları

Bu masajlar özellikle lenf dolaşımı üzerinde etkilidir. Masajın, hem elle, hem de aletle uygulanan şekilleri vardır. Elle olan daha yüzeysel olurken, aletli masajın derinlemesine bir etkisi vardır. Her iki masaj sonunda hücrelere bolca oksijen gider ve toksinlerin vücuttan atılması kolaylaşır.

Selüloitte özellikle de etkili olan insanın kendi yaptığı drenajdır. Bu nedenle kendi kendinize şu masajı yapın; masaja okşama hareketleriyle başlayın. Üst uyluklara önce bir, sonra iki elinizle yumuşak bir şekilde aşağıdan yukarı doğru kalçalarınıza kadar masaj yapın.

Daha sonra derinizi sıkıştırmadan baş ve işaret parmaklarınızın arasına alın ve yoğurur gibi masaj yapın ve bu arada dizlerin iç tarafını unutmayın. Antiselüloit kremlerinin dokulara etkisi, daha önce masaj yapıldığı takdirde iki kat daha fazla olur. Nedeni, lenf ve kanın harekete geçmesidir.

Selülit & Stres

Hayatınızdan Stresi Atın...
 
Vücudumuzda yer alan selülit kendi başına bir stres kaynağıdır. Vücudunuzu zorlayacak hareketlerden kaçının – aerobik, ağırlık kaldırma gibi. Daha kolay hareketlere yönelin. Örneğin; yüzme, dans gibi. Stresten uzak durun. Stresli vücut yağlardan kurtulmak yerine onları korumaya yönelir. 
 
Banyo ve düzenli duş selülit tedavisinde önemli rol oynar. Özellikle soğuk duş, kan dolaşımını arttırdığından selülit oluşumunu engelleyici özellik taşır.

Selülitten Kurtulmak İçin Deniz Yosunu İle Banyo

Deniz yosunu banyosu.

Bu banyo toksinleri uzaklaştır, kirleri temizler, cildi ferahlatır.

Bu banyoyu haftada 1 kez 20 dakika yapın.

Selülitten Kurtulmak İçin Ballı Jel Hazırla

Genellikle jeller kozmetik ürünlerin içeriğinde yer alan yağlara karşı hassasiyeti olan ciltlerde kullanılır.

Yağlı ve normal ciltlerde kullanılmaları tavsiye edilir.

Ballı Jel

Malzemesi:gıda jelatini 3 gram, gülsuyu 34 gram, bal 1 gram, gliserin 50 gram, borik asit 3 gram

 
Jelatini gülsuyunda eritin, borik asidi ilave edin, ısırtılmış bal ilave edin. İyice karıştırın, 4-5 saat bekletin.

12 Aralık 2008 Cuma

Rujunuz Etkileyici Mi ?

Dudaklarınız istediğiniz etkiyi yaratıyor mu?
Belki bilmiyordunuz ama ruj sürmenin de taktikleri var. Dudaklarınızın renginin kalıcı ve etkileyici olmasını istiyorsanız, bu listedeki adımları takip edin!

Dudak koruyucu sürün!
Ruj sürmeden önce dudaklarınıza mutlaka dudak koruyucusu uygulayın. Bu rujun dudağınıza daha kolay sürülmesini ve dudağınızda daha uzun süre kalmasını sağlar.

Dudak kenarlarına pudra sürün!
Eğer yüzünüze pudra sürecekseniz, dudak kenarlarınıza da pudra sürebilirsiniz. Böylece rujun akma riskini azaltmış olursunuz.

Dudak kalemi kullanın!
Rujunuzu sürmeden önce mutlaka dudak kalemi kullanın. 
Rujunuza yakın renkte bir dudak kalemiyle dudaklarınızın kenarlarını çizin.
Daha sonra da bütün dudağınızı aynı kalemle boyayın.

Son aşama
Son olarak da rujunuzu uygulayın.
Dudağınızdaki fazla ruju almak için bir peçeteyle dudaklarınıza hafifçe dokunabilir, ya da parmağınızı dudaklarınızın arasına alıp hafifçe sıkabilirsiniz.

Mükemmel Dudakların Sırrı


Dudaklar sadece karşı cins için değil, kadınlar için de önemlidir. Güzel dudaklar bir kadına kendini iyi hissettirir. 

Gülümserken, konuşurken en dudaklarımızı kullanırız. Hangi kadın dudaklarının kusursuz ve dikkat çekici görünmesini istemez ki. Siz de dolgun ve parlak dudaklara sahip olmak istiyorsanız, önerilerimizi dikkate alın.

Aşağıdaki on adımlık programı uygulayın ve mükemmel dudaklara sahip olun. 

1. Dudaklarınızı parlak tutun
Bakımlı görünmeleri için dudaklarınıza parlatıcı sürebilirsiniz. Dikkat çekici olacaktır.

2. Koruyucu kullanın
Dudaklarınızın Çatlayıp soyulmasını önlemek için, özellikle soğuk havalarda koruyucu balsamları tercih edebilirsiniz.

3. Nemlendirici kullanın
Ne kadar dudaklarınızı korusanız da yeteri kadar yumuşak olmayabilir. Bu durumda daha pürüzsüz ve canlı görünmesi için nemlendirici kullanabilirsiniz.

4. Tedavi uygulayın
Eğer dudaklarınızda yaralarınız varsa ve soyuluyorsa, bir çok ünlü kozmetik firmasından bulabileceğiniz lip butter (onarıcı) kullanabilirsiniz.

5. Dudak fondötenleri
Doğal bir renk ve pürüzsüz dudaklar için stick şeklindeki dudak fondötenlerini kullanabilirsiniz.

6. Dudak kalemi kullanın
Dudaklarınızın çekici görünmesini istiyorsanız, mutlaka dudak kalemi kullanmalısınız. Unutmayın doğal ve dolgun bir görünüm için dudak renginize yakın bir kalem tercih etmelisiniz.

7. Renk seçiminde cesur olun
Dudaklarınızı ortaya çıkarmak için renk seçerken cesur olmalısınız. Örneğin dolgun dudaklarınız varsa kırmızı ruj kullanmaktan çekinmeyin, dudaklarınızın yeterince dolgun olmadığını düşünüyorsanız, açık renk ama parlak rujları tercih edin.

8. Gölgelendirme kullanın
İlla tek renk ruj kullanacaksınız diye bir kural yok. Özellikle gece dışarı çıkarken, dudaklarınızın dış tarafına koyu bir renk, iç taraflara doğru da biraz daha açık tonlar kullanabilirsiniz.

9. Sabitleştirici kullanın
Rujunuzun hemen çıkıp gitmesini istemiyorsanız bir makyaj sabitleyicisi edinin. Böylece yediğiniz ilk yemekte rujunuzun akıp gitmesini engellemiş olursunuz.

10. Meyveli ruj kullanın
Eğer rujun kokusu ve tadından hoşlanmıyorsanız, meyveli olanları tercih edebilirsiniz.

Çabuk Makyajın Sırları

Çok az zamanınız var ve evden hemen çıkmanız gerekiyor bu durumda makyajınızı nasıl yetişrieceksiniz? 

İşte size, adım adım hızlı makyaj önerileri: 

Ten

Cildiniz donuksa kayısı ve bej tonlarında bir makyaj altı sürün. Göz altlarınızda morluklar, yüzünüzde sivilce ve kızarıklıklar varsa mutlaka bir kapatıcı kullanın. Rengi cildinizden bir ya da iki ton açık olmalı.

Kapatıcıyı parmaklarınızla cildinize iyice yedirin. 

Fondöteninizi uygulayın. Fondöten rengini cildinizle aynı tonda veya yarım ton daha açık seçin. 

Büyük bir fırça ile pudranızı ve allığınızı sürün. 

Göz

Üst göz kapağınızın tamamına göz farını sürün. 

Gözleriniz koyu renk ise ideal far renkleriniz bej ve sedef tonlarıdır. Açık renk gözlerde her renk rahatlıkla kullanılabilir. Gri, siyah ve kahverengi derin bir bakış; mavi ve yeşil tonları ise daha genç bir görünüm verir.

Gözleriniz büyükse göz içine, küçükse kirpik diplerinden kalem çekin. Pamuklu çubuk ile çizgiyi dağıtıp gölgelendirin. 

Kirpiklerinizi tarayın ve iki kat rimel sürün. 

Dudak

Dudak kalemi kullanıyorsanız, rujunuza uygun bir renkle dudaklarınızı çevreleyin.

Fırça ile rujunuzu sürün. Dudaklarınızın tam ortasına bir parça parlatıcı ekleyin.

Yıldızlar Makyajınızı Etkiliyor


Burçlar, makyaj tarzınızı ve renklerini de etkiliyor. 

Doğumumuzdan itibaren hayatımızdaki birçok olaya ve özelliğe etki eden burçlar, makyaj tarzınızı ve renklerini de etkiliyor. Hangi burcun nasıl makyaj yapması gerektiğini biliyor musunuz? 

Güzellik uzmanları her zaman kadınlara kişilikleri, yüz tipleri ve bulundukları ortama göre makyaj uygulamalarını öneriyor. Burçların kişilerin fiziksel özelliklerini de etkilediğini düşünürsek, astrolojide yer alan toprak, hava, ateş ve su gruplarına uygun makyaj tipini tahmin etmek hiç de zor değil...

Ateş grubu iddialı 

Koç, Aslan ve Yay bu grubun temsilcileri. Ateş grubu kadınları, dikkat çekmeyi ve çekiciliklerini ön plana çıkarmayı seviyorlar. Fark edilmek en büyük tutkuları. Makyajlarında da dikkat çekici çizgileri ve renkleri kullanmaları gerekiyor. Ateş grubu kadınlarının rengi kırmızı ve siyah. Gözlerde siyah far ve kalem kullanmaları öneriliyor. Eye-liner, göz makyajının vazgeçilmez ürünü. Gölgelemelerde beyaz farlar çok işlerine yarıyor. Rujda ve allıkta kırmızı tonları tercih ederlerse içlerindeki dikkat çekme isteğini tatmin edebilirler.

Su grubu sezgisel 

Yengeç, Akrep ve Balık bu grubun burçları. Grubun rengi yeşil. Sezgilerin ve içgüdülerin temsilcisi su grubu, yeşilin her tonunu kullanabiliyor. Özellikle nil yeşili kullandıklarında daha gizemli mesajlar verebilirler. Göz makyajında vazgeçemeyecekleri, kahverengi kalemler ve beyaz farlarla yapılmış gölgeler. Çocuksu tenlerine şeftali rengi allık kullanmaları gerekiyor. Ruj seçiminde ise pembenin bütün tonları, ayrıca oranj, su grubu kadınlarının kullanması gereken renkler.

Hava grubu bağımsız 

Hava grubunun burçları olan İkizler, Terazi ve Kova, özgürlüğün ve bağımsızlığın temsilcileri. Hava grubu kadınlarının rengi, mavi ve pembe. Gözlerde maviden laciverde kadar her tonu rahatlıkla kullanabiliyorlar. Yanaklarda ise pembe allık ciltlerine ışıltı katıyor. Ruj seçiminde de yine pembe ve tonları ağırlık kazanıyor.

Toprak grubu sakin 

Toprak grubu kadınları sakin ve evcimen tabiatlı. Boğa, Başak ve Oğlak bu gruptan. Abartıyı sevmiyor ve sadeliği tercih ediyorlar. Makyajda da sade ve göze çarpmayan renkleri uygulamaları gerekiyor. Kahverengi, toprak grubunun rengi. Yüzün her kısmında kahverengiyi rahatlıkla kullanabilirler. Farlar, allıklar, rujlar hep bu rengin hakimiyetinde. Pastel tonlardan seçecekleri makyaj malzemeleri kullanmaları öneriliyor. Açık tenliler, şeftali tonlarını da makyajlarında uygulayabiliyorlar.

Allık Kullanımı Önerileri


Fırça ile kırışıklıkları gidermek, daha iyi görünmek hoş olabilir. Allığı yanaklarınıza uygun bir şekilde uyguladığınızda, pembemsi parlaklık verebilir ve daha iyi belirtebilirsiniz. İleri yaşlarda da yanakları daha tombullaştırmak ve görünümüne ağırlık vermek için kullanılır. 

Daha sağlıklı ve güzel görünüm..
Allıkla daha sağlıklı, genç ve mutlu görünebilirsiniz. Allık fırçasının yanaklarından şakaklara doğru dik bir şekilde sürdüğünüz 1980'lerden kalma allık kullanma tekniklerini unutun.

Üç adımda mükemmel şekilde allık ugulama tekniklerini deneyin!
Allık fırçasıyla rengi uyguladıktan sonra, fırça ile elmacık kemiğinize doğru dağıtın.

Elmacık kemiği üzerinde fırçayı nazikçe daire şeklinde hareket ettirerek, allığı yanağınıza yayın.

Rengi doğal görünecek şekilde dağıtın.

Tüm bu adımlardan sonra güzel allık uygulamada uzman olacaksınız.

Rujunuz Taze Mi ?


Makyaj çantanızı yeniden dizmenin vakti geldi! Son kullanma tarihi dolan makyaj malzemesinin kullanılması sağlık açısından çok riskli... 

İngiliz bilimadamları, ruj ve maskaraların bakteri üremesine uygun ortam sağladığı ve makyaj malzemesinin kullanıldığı alanda enfeksiyon gelişmesine yol açabileceği uyarısında bulundu.

Londra'daki College of Optometrists uzmanları, araştırmaya katılan kadınların 3'te 2'sinin makyaj malzemelerini iki yıldan uzun kullandıklarını söylediklerine dikkat çekti.

Uzun süre kullanmamalı
Bu konudaki en yanlış davranış biçimini sergileyen kadın grubunun 30'larının sonunda, 40'lı yaşlarının başındaki grup olduğunu belirten bilim adamları, bu grubu oluşturan kadınların 5'te 1'inin makyaj malzemelerini 5 yıldan kullandıklarını bildirdi.

Uzmanlar, kadınların makyaj malzemelerini bir başkasıyla paylaşma alışkanlıklarının da tehlikeli olduğuna, özellikle 24 yaşın altındaki grubu oluşturanların 3'te 1'inin bunu sıkça yaptıklarına dikkat çekti.

Makyaj çantasındaki tehlike
Dr. Susan Blakeney, kadınların makyaj çantalarının tehlikelerle dolu olduğunu belirtirken, "En sık rastlananın, maskaranın taşıdığı bakteriler yüzünden kadınların gözlerinin sıkça kaşınması, sulanması ve kızarmasıdır. Hiçbir kadın bunun kaynağını anlayamaz ama bunun sebebi makyaj malzemelerinin son kullanma tarihi aşılarak kullanılmaya devam edilmesidir. Makyaj malzemelerinin başkalarıyla paylaşılması da risk yaratır" uyarısında bulundu.

Dr. Blakeney, kadınlara sık sık makyaj malzemelerini elden geçirmelerini ve son kullanma süresi dolan malzemeleri atmalarını tavsiye etti.

İngiltere'de kozmetik kullanımı 5 yıl öncesine göre yüzde 40 artarak yılda 1 milyar sterlinlik harcama kalemi haline geldi.

Makyajda Bahar Dönemi

Mor, eflatun, lila derken bu sezon makyajda en çok kullanılacak renk mürdüm olacak. 

Makyajda mürdüm rengi hakimiyeti hissettirecek.. Kalemden fara, rujdan maskaraya mürdüm renkli malzemelerinizi yanınızdan ayıramayacaksınız. Gözlerinize buğu etkisi yaratmak için siyah yerine mürdüm rengini tercih edebilirsiniz. Mürdüm rengi göz kaleminizi kullandıktan sonra, kalemin silgisini kullanarak rengi göz kapağınızın üstüne ve altına dağıtabilirsiniz.

Farlarla gözler rengarenk
Maskaranın çizgisi renkli farlarla değişecek. Maskarayla hacim ve uzunluk kazanan kirpikleriniz saks mavisi, altın sarısı, lila, mor, yeşil gibi gökkuşağı renkleriyle daha dikkat çekecek. Ünlü markaların ürünlerinden size en yakışan renkleri tercih edebilirsiniz.

Yeşilin doğallığı güzelliğinize yansısın
Göz renginiz yeşil, ela, açık kahverengi, bal ise fıstık yeşili far veya kalemler gözlerinizin güzelliğini daha da artıracak. Yeşil makyaj malzemeleri kadınları daha doğal görünmelerini sağlıyor. Ten renginize uygun rengi bulmak için farklı tonları karıştırabilir veya makyaj uzmanıyla beraber bir markanın size uygun ürününü tercih edebilirsiniz.

Dudaklarınız ateş saçsın
Çilek, böğürtlen, ahududu, kiraz dudaklar geri döndü. Yaz meyvelerinin parlak ve doğal renklerinden etkilenen modacılar, bahar için pembe, kırmızı, turuncu, fuşya gibi renklerde hacimli ve parlak dudakları öneriyor.

Tasarruflu Güzellik

Makyaj malzemelerine dünyanın parasını yatırmaktan bıktıysan önerilerimizi uygulayarak güzelleşmeye var mısın? 

Hem göz kalemi hem de kaş kalemi alarak masraf etmene hiç gerek yok. Kaş rengine göre alacağın koyu kahverengi ya da siyah kalemi, iki bölge için de kullanabilirsin.

Şu baş belası sivilcilerin çaresi, öyle düşündüğün gibi pahalı ilaçlar kullanmaktan geçmiyor. Ama eğer öyle diye iddia etmekte ısrarlıysan da, pahalı ürünlerin içeriğindeki maddelere bakarak, aynen bu maddelerin bulunduğu daha uygun fiyatlı ürünleri alabilir, gönül rahatlığı ile sivilcelerinle hesaplaşabilirsin.

Eskiyen rujlarını sakın atma. Çünkü onları yeni bir tane elde etmek için kullanabilirsin. Bitmiş gibi görünen rujunun tüpün içinde kalmış bölümünü, fırça yardımıyla vazelin ile karıştırarak parlak bir ruj elde edebilirsin.

Maskaranın kökünü mü kuruttun? Hemen yeni bir tane edinmek yerine, ağzını sıkıca kapattığın maskaranı birkaç dakikalığına kaynar suyun içine koy. Bu işlem, maskaranın içinin yumuşamasına ve senin de kurumuş olan maskaradan faydalanmana yardımcı olacaktır.

Bayılarak sürdüğün krem allığın bitti mi? O halde bir süreliğine pembe ya da şeftali tonlarındaki rujlardan yararlanmayı dene. İhtiyacın olduğunda yanaklarına hafifçe sür ve güzelce dağıt. İnan, kimse farkı fark etmeyecek.

Ojelerinin hemen kurumasından şikâyetçi misin? O halde bundan sonra annene buzdolabında ojelerin için de bir bölme ayırmasını rica et.

Pedikürünü, manikürünü bir güzellik salonunda yaptıracağına, evde kendin yap.

Dudaklarını güzel göstermek için her gün sürdüğün parlatıcılar, tabii sana dayanmaz! Ayda bir yenisini almak yerine, evde kendin imal etmeye ne dersin? Haydi kolları sıva!

Malzeme

6 çorba kaşığı rendelenmiş balmumu
6 çorba kaşığı susam yağı
2 çorba kaşığı bal

Yapılışı

Bütün malzemeleri bir kabın içersine boşalt. Daha geniş bir kabın içine sıcak su koyarak, bu kabı içine yerleştir ve içindeki malzemelerin erimesini bekle. Karışım yumuşadığında ve kıvama geldiğinde, kabı dışarı al. Karışımı kalınlaşıncaya kadar bir kaşık yardımıyla iyice karıştır ve bir kaba, örneğin eski krem kutuna boşalt. İşte parlatıcın hazır!

Yüz Şekline Göre Makyaj Yapın

Makyaj yaparken güzel yerlerinizi daha dikkat çekici hale getirmek elinizde... 

Güzellik ve Bakım Uzmanı Mine Ülgezer, yüz şekline göre makyaj teknikleri hakkında bilgi verdi. İşte yüze uygun iyi bir makyajın püf noktaları...

Oval Yüz

İdeal yüz şekli olarak benimsenen oval yüz, yanaklarda genişleyip, çenede incelen yüz şeklidir. Oval yüz için düzeltme gerektirmeyen tek yüz şeklidir diyebiliriz ve diğer yüz şekillerine yapılan tüm müdahaleler, yüzü ovale yaklaştırmak içindir. Bu yüz şeklinde makyaj yaparken dikkat edilmesi gereken tek husus köşeli çizgilerden kaçınmaktır ve çizgiler olabildiğince yuvarlak uygulanmalıdır.

Yuvarlak Yüz

Yuvarlak yüzlerde daha anlamlı bir makyaj elde etmek için yüzün dış bölümlerine mutlaka müdahale edilmelidir. Özellikle çene ve elmacık kemikleri belirgin hale getirilmelidir. Bu tür işlemleri yapabilmek için cilt rengine uygun açık ve koyu olmak üzere iki fondotene ihtiyaç vardır. Yüze ten rengine uygun fondöten uygulandıktan sonra baz fondötenin 1,5 - 2 ton koyusu ile geriye çekmek, görüntüsünü yumuşatmak istediğimiz kısımlar gölgelenir. Yüzün üst bölümünde, kulak kenarından başlayarak alnın iki tarafına gölgelemeler yapılır. Alt kısımda ise, kulağın yüze bitişik olan üst bölümünden çeneye kavisli gölge yapılır. Sonraki aşamada kulak memesinden başlayarak, yanak çukurundan buruna doğru kavisli bir gölge yapılır. Bu işlem elmacık kemiklerini belirginleştirerek yüze daha anlamlı bir ifade katacaktır. Yuvarlak yüzlerde allık elmacık kemiği üzerinden yanlarda gözün dış ucuna doğru, aşağı bölümde ise yanak çukurunda bir üçgen oluşturacak şekilde sürülür. Yuvarlak yüzlerde dikkatin orta bölüme çekilmesi gerektiği için ruj canlı sürülmelidir. Ayrıca, kaşlar ve gözler çekik boyanmalıdır.

Kare Yüz

Kare yüzlerde yüze daha yumuşak bir ifade vermek ve yüze sertlik katan açıları ortadan kaldırmak için dikkat yüzün orta bölümüne çekilmeli ve bunun için de canlı renkler kullanılması gerekmektedir. Öncelikle yüze ten rengine uygun bir fondoten uygulanır. Yüzün üst bölümünde 1- 2 ton koyu diğer fondöten kullanılarak saç diplerinden başlayarak, şakaklara doğru kavisli bir gölge yapılır. Daha sonraki alt bölümde ise kulağın üst kısmından, çeneye doğru inen yay şeklinde gölge yapılmalıdır. Çeneye aydınlatıcı tatbik edilir. Ayrıca, gözün dış kısmına ve uç yanak kemiği üzerine de aydınlatıcı sürülür. Dudaklar canlı boyanır ve allık yuvarlak yüzlerdeki gibi üçgen şeklinde uygulanır.

Uzun Yüz

Uzun Yüzlerde daha canlı ve derin bir ifade elde etmek için yapılacak işlemin yüzdeki düz görüntünün giderilmesine yönelik olması gerekmektedir. Yüzdeki uzunluk alın yada çene bölümünün genişliği yada burun dudak arasının genişliğinden kaynaklanabilir. Bu bölümlerin daha az dikkat çekmesi için doğru bir gölgeleme yapılarak geri çekilmesi gerekmektedir. Her zaman olduğu gibi yüze ten rengine uygun fondöten uygulanır. Özellikle alın ve çene bölümü yatay bir şekilde 1-2 ton koyu fondöten kullanılarak gölgelenir. Allık elmacık kemiği üzerinden kulağa doğru yatay bir şekilde sürülür.
Kaşlar, gözler ve dudakların yatay byanması daha iyi sonuç verecektir. Ayrıca alın üzerine bırakılan perçem ve kaküller de uzun yüzlerde hoş bir ifade oluşmasına yardımcı olacaktır. Uzun yüzlerde boyama ve gölgeleme işlemlerinin genellikle yatay uygulanmasının sebebi yüze enine doğru çekilmiş bir görüntü vermek içindir.

Üçgen Yüzler

Düz Üçgen Yüz: Düz üçgen yüzlerde alın bölümü dar, çene bölümü geniştir. Dolayısı ile alın bölümünü ortaya çıkarmak için açık renk fondöten kullanarak aydınlatmalı alın bölümü aydınlatılırken özellikle göz kenarları ve şakaklar da unutulmamalıdır. Çene bölümünü geri çekmek için koyu renk fondöten kullanarak gölgelemeliyiz. Koyu fondöten ile tam kulak altından aşağı çeneye inilerek ve yanak çukuruna doğru gölgeleme yapılır.Gölgeler çene altından boyna doğru devam edip iyice dağıtılmalıdır. Allık elmacık kemiği üzerine yuvarlak bir şekilde uygulanır. Kesinlikle köşeli hatlar yapılmamalıdır. Alın dar olduğu için kaşlar ve gözler birbirine uzak ifade verilecek şekilde boyanır.

Ters Üçgen Yüz: Bu yüz şeklinde alın bölümü geniş,çene bölümü dardır. Dolayısı ile alın bölümünün daraltılıp ki bunu 1-2 ton koyu renk fondöten kullanarak gölgeleme işlemi ile yapabiliriz, çene kemiklerinin daha belirgin hale getirilmesi gerekmektedir. Belirgin hale getirmek istediğimiz bölümler için de açık renk fondöten yardımı ile aydınlatma işlemi yapabiliriz. Alın koyu renk fondöten ile her iki yanına gölgeleme yapılarak daraltıldıktan sonra belirgin ve göze çarpan görüntüsü dengelenmiş olur. Ardından açık renk fondöten ile kulak memesinden yanak çukuru ve çeneye doğru aydınlatma işlemi yapılır ki, böylece dar olan çene daha belirgin bir hal alır. Alın geniş olduğu için gözler ve kaşlar birbirine yakın ifade verecek şekilde boyanır. Allık elmacık kemiği üzerinden ve gözün uç bölümüne doğru elips şeklinde uygulanır.

Köşeli Yüz: Köşeli yüzlerde kare yüzlerdekine benzer sert ve açılı bir ifade vardır. Yüze daha derin ve yumuşak bir ifade vermek için kemikli bölümlerin geri plana çekilmesi gerekir. Bunun için koyu renk fondöten kullanılarak gölgeleme yapılır. Ortaya çıkması istenen kısımlar ise açık renk fondöten kullanılarak aydınlatılır. Kaşlara yuvarlak bir form verilmesi yüzü yumuşatacaktır. Ruj kullanımında alt dudak daha ensiz, üst dudak ise daha dolgun gözükecek şekilde boyanır. Allık elmacık kemiği üzerine yuvarlak tatbik edilir. Köşeli yüzlerde elmacık kemikleri çıkık ise gölgeleme yapılarak daha yumuşak bir ifade verilebilir.

Makyajınız Akmasın

Akan rimeller, bulaşan fondötenler, 10 dakikada kaybolan rujlar… Bu gibi sorunlar keyfini kaçırmasın. Bu tüyolara dikkat et, parti keyfini doyasıya çıkart! 

1. Stick fondötenler, sivilce izlerini daha iyi kapatır ve uzun süre etkisini korur. Daha dayanıklı bir makyaj için, ten rengine uygun stick bir fondötenle makyajının bazını hazırlayabilirsin. Maybelline 3 in 1 stick fondöten kolayca uygulanıyor, pürüzsüz bir görünüm sağlıyor. 

2. T bölgesindeki parlama, makyajında hoş olmayan bir görünüm yaratabilir. Makyaj altına ya da üstüne, parlamayı önleyici ürünler kullanarak bu sorunlardan kurtulabilirsin. Lancaster Matt T Zone, parlayan ciltleri anında matlaştırıyor. 

3. Göz makyajı çok önemli. Kullandığın far hemen uçarsa yaptığın makyajın hiçbir anlamı kalmaz. Bu yüzden dayanıklı olması gerekir. Helena Rubinstein’in tekli farlarını tercih edebilirsin. 

4. Dudakların bakımsız ise, sürdüğün ruj çatlakların arasına girer ve dilediğin rengi elde edemezsin. Pürüzsüz dudaklara sahip olmak için bakım ürünleri kullan. Biotherm Aquasorce Levres içeriğindeki glycerol ve bitkisel yağlar ile, Vitamin E ve 8 koruma faktörü sayesinde dudaklarında yüksek nem, maksimum koruma sağlar. 

5. Waterproof özellikli bulaşmayan rimeller ve göz kalemlerini tercih et ki, terden ve nemden akan makyajın güzelliğine gölge düşürmesin. Bunun için Christian Dior dayanıklı göz kalemini ve ancak 38 derece ısıdaki su ile çıkarılabilen Kanebo rimeli tercih edebilirsin. 

6. Dudak parlatıcıları, rujun daha kalıcı olmasını sağlar. Üstelik dudaklarının daha dolgun görünmesini sağlıyor. Erik, çilek ve vişne ile tatlandırılmış üç şeker rengi bulunan Lancome Juicy Tubes’ten birini seçebilirsin. 

7. En az far kadar kullandığın allığın da kalıcılığı önemlidir. Özellikle mezuniyet partisi için iyi bir markayı tercih et. Yves Saint Laurent allıkların rengi çok hoşuna gidecek. 

8. Makyajının hiç bozulmadan kalması için makyaj fiksleyici ürünler kullanmak iyi bir çözüm. Biotherm Base Magic, bu ürünlerden biri. Cildin canlı görünmesini sağlarken makyajı tam sekiz saat sabitliyor. 

9. Saçların kıvır kıvır. Sen ise bir değişiklik yapıp partiye dümdüz saçlarla gitmek istiyorsun. Üstüne üstlük nem ve ter yüzünden çektireceğin fönün uzun süre dayanmayacağını da iyi biliyorsun. O halde fön öncesi, neme ve dış etkenlere karşı koruyucu bir ürün kullanmalısın. System Desing Uncurl, nemli ortamlarda bile fönün etkisini uzatıyor. 

10. Sürdükten sadece bir saat sonra bile en ufak darbeyle soyulan ojelerden uzak dur. Ve ojenin daha dayanıklı olması için üzerine sabitleyici cila geç. Estee Lauder oje, yoğun kapatma özelliğine sahip, üstelik dayanıklı. 

11. Ter kokusu ile karışan parfüm, yakışıklıları senden uzaklaştırır, ona göre! Tüm parti boyunca yakışıklıların yanında kalması için terlemeyi önleyici deodarant, roll–on ya da stick deodorant kullan. Clarins Gentle Care deodarantlar, vücudun doğal fonksiyonlarına müdahale etmeden gün boyu etkili koruma sağlıyor.

Makyajinz Akmasın

Göz Makyajı Nasıl Yapılmalı

Eğer açık tenli ve sarışınsanız, şanslısınız çünkü hemen her renk far kullanabilirsiniz. Esmerler ise rahatlıkla koyu tonlar kullanabilir. Kızıllara gelince, onlara en çok karamel, gri, lila veya siyah gibi renkler yakışır... 

Gözler yüzün en dikkat çekici bölgelerinden biri. Teninize ve saçınıza uygun bir göz makyajı ile çok daha etkileyici görünebilirsiniz.

Eğer açık tenli ve sarışınsanız, şanslısınız çünkü hemen her renk far kullanabilirsiniz. Karamel, kahve, gri ve krem rengi özellikle yakışacaktır. Önce açık bir rengi (yumuşak bir gri, kemik yada kehverengimsi bir pembe) kirpiklerin dibinden göz kapağının bitimine kadar sürün. Göz kapağının üstüne ise kahverengi, bronz gibi daha koyu renkler kullanın. En koyu tonu da derinlik katması için göz kapağının bitiş çizgisine sürün.

Esmerler rahatlıkla koyu tonlar kullanabilirler. Koyu renk farı kirpiklerin dibine kadar, yanlara dogru hafif uzatarak sürün. 

Kızıllar ise karamel, gri, lila veya siyah gibi renkleri kullanabilirler. Bu renklerle sarışınlarinkine benzer makyaj yapabilirsiniz ancak göz ile burun arasındaki bölgeye fazla koyu renkler sürmekten kaçının. 

 Eyeliner yada göz kalemini hem üste hem alta yada sadece üste sürebilirsiniz ama mutlaka sürdükten sonra yumuşatmalısınız. Bunu ıslak pamukla, pamuklu çubukla yada bazı göz kalemlerinin arkalarında bulunan silgilerle yapabilirsiniz. 
 Açık renkli farlar kullandıysanız ya da günlük hafif bir makyaj istiyorsanız göz kalemini mümkün olduğunca ince sürün, ayrıca kahverengi göz kalemi kullanmak daha doğal görünmenizi sağlayabilir. 
 Gözün altına da kalem çekmek yerine, kirpiklerin dibine azıcık koyu renk bir far sürmeyi deneyebilirsiniz. 
 Rimel sürerken de bazı şeylere dikkat etmelisiniz. Kurumuş bir rimel (3 aydan sonra kurumaya başlar) istenilen etkiyi göstermez. Rimel sürmeden önce kirpikleriniz tarakla yada kirpik kıvırıcısıyla düzelterek, karışmalarını ya da birbirlerine yapışmalarını engelleyebilirsiniz. 
 Biraz ışıltılı ve farklı bir görünüm için siyah veya kahverengi sürdüğünüz rimelin üstüne sadece uçlarına mor yada lacivert sürmeyi deneyebilirsiniz. 
 Kirpiklerinizin daha uzun ve gür görünmelerini istiyorsanız, rimelden önce biraz pudra sürüp, kuruduktan sonra da ikinci katı sürmek istediğiniz etkiyi yaratacaktır.

Makyaj Yapma Sanatı


Formüllerle, sıkıcı ezberlerle uğraşmanıza gerek yok, makyaj yapmayı ve püf noktalarını bilirseniz aslında çok basittir.

-YÜZ-

Fondöten kullanırken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, genç bir cilde sahip olduğunuz için hafif formüllü ürünler seçmektir. Ten rengine uygun seçtiğiniz fondöteni sünger ya da parmaklarını kullanarak önce izlerin üzerine uygulayın. Sonra nokta nokta tüm cildine değdirin ve sünger yardımı ile eşit miktarda tüm yüzüne dağıtın. Cildin fazla pürüzlü değilse fondöten yerine pudra kullanmayı da tercih edebilirsiniz. Gülümse ve tam elmacık kemikleri üzerine fırça yardımı ile içten dışa doğru hareketlerle allığını iyice yayın.

-GÖZ-

Parmakların ya da fırça yardımı ile, göz farını, gözkapağına içten dışa, dıştan içe hareketlerle iyice dağıtmalısınız. Gözkapakların küçükse daha açık ve parlak tonları tercih edin. Kaşlarının daha kalkık durması için tam kaş altına beyaz far kullanabilirsiniz. Kaş kemiğin çıkıksa koyu bir tonla gölgeleme yapabilirsiniz. Maskaranı sadece üst kirpiklerine uygulayın. Tam kirpik dibinden sürmeye başlayın, uca doğra küçük zigzag hareketler yaparak tamamlayın.

-DUDAK-

Rujunun daha kalıcı olması için dudaklarınıza önce pudra sürünüz. Kalem kullanacaksanız, tam dudak çizgisinden geçin. Sakın üstüne taşırma! Bir kat rujunu sür ve bir peçete ile fazlalığını aldıktan sonra ikinci katı geç. Dudakların ince ise, açık renkleri tercih et. Dudağın daha kalın görünmesine yardımcı olan diğer bir püf noktası, parlatıcıyı tam orta bölümüne kullanman.

8 Aralık 2008 Pazartesi

2008-2009 İlkbahar-Yaz Modası

2008 İlkbahar-Yaz sezonunda high-performance kumaşlar, dantel, kuşak ve nakış detayları ile süslenecek. İşte 2008 İlkbahar-Yaz şekil verecek ayrıntılar… 2008 İlkbahar-Yaz sezonuna şekil verecek ayrıntılar belirlendi. Sezonda high -performance kumaşlar dantel, kuşak ve nakış detayları ile süslenecek. Emprime daha da yayılmış şekilde devam edecek ve elbise popülerliğini koruyacak. Dokuma ve örme kumaşlar beraber kullanılacak ve spor kıyafetlerde bile emprime görülecek. * Hippy modası lüx bir şekilde geri dönecek (Heidi, Frida, Geisha ve Indies influence) ve plastik bilezikler dantel kumaşlarla kaplanacak.

Patchwork çok önemli bir yer tutacak ve küçük Hint aynacıkları kıyafetleri süsleyecek.

* spor T-Shirtler üzerinde top-stitching gözlemlenirken, yakalar bu sezon oldukça genişleyecek ve çıkabilen yakalar devreye girecek.

* Emprime kıyafetler üzerine payet işlemeler uygulanacak ve yırtık finishingler çok sık görülecek.

* Astarlar renk renk ve desen desen olup, ekose desenler üzerinde dantel baskılar göze çarpacak.

* Tahta, cam ve porselen kolyeler kıyafetleri tamamlarken aynı desenin farklı renklerinden patchwork elbiseler ve bluzlar çok sık görülecek.

* Kapüşon önemli bir rol oynamaya devam edecek ve desenli şalvarlar sokaklardaki yerlerini alacak.

* Empire elbiseler tüm romantikliği ile yeniden podyumlarda olacak ve çocukluğumuzun pijama desenleri bu kez karşımıza elbise ve bluz olarak çıkacak.

* Çizgi her yöne doğru giderken sweatshirtlerde kocaman kristal düğmeler görülecek.

* 1970’lerin kesimleri ve Pin-Up girl mayoları her yeri süsleyecek.

Doğum Kontrol Yöntemleri


Tüm Aileler ve bireyler kendi doğurganlık davranışları konusunda doğru bilgiye dayalı, bilinçli ve gönüllü bir seçim yapmalıdırlar. Böylece istemedikleri gebeliklerden Sağlıklı ve etkin bir şekilde kendilerini koruyabilirler. 

A-Doğal Yöntemler 
Doğal Aile Planlaması çiftlerin doğurganlık bilinci ile gebeliğin önüne geçmeyi ya da oluşturmayı sağlayan bazı kuralları birlikte uygulaması olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü, doğal Aile planlamasını, manstrüel sişkusun (adet sişkusu) fertil ve infertil dönemlerinde, doğal belirti ve semptomları gözleyerek gebeliğin planlanması ya da gebeliğin önüne geçilmesi yöntemleri olarak tanımlamıştır. 
Doğal Yöntemlerin Verimliliği %75’dir. 

1. Servikal Mukus Yöntemi (Rahim Ağzı Salgısı) 
kadın vajinadaki salgıyı kontrol eder. Gözlemini ve salgının eldeki hissini her Gün kaydeder. Ovülasyon (yumurtlama) yaklaşırken mukus artar, incelir ve rengi berraklaşır. Daha elastik ve kaygan olur. İki parmak arasında yavaşça uzatılabilir. Bu tür mukus spermlerin yaşamsını ve yumurtaya doğru ilerlemesini sağlar. Ovülasyondan önce ve sonraki dönemlerde mukus azalır ve yapışkan bir hal alır. Vajen kuru hissedilir. Mukusun arttığı bu dönemde cinsel perhiz yapılır. 

2. Bazal Vücut Isısı Yöntemi 
Ovülasyondan sonra salgılanan pregesteron Hormonu ısı arttırıcıdır. Yeni vücut ısısını 0,2 ?C ile 0,5 ?C arasında yükseltir ve bir sonraki menstrüasyona kadar yüksek ısıda tutar. Bu yükselişe termalleşme denir ve bu da bazal vücut ısısı yönteminin temelidir. Ovülasyon denime, vücut ısısını izleyerek saptanabilir. 

Cinsel perhiz, menstrüel kanamanın ilk gününden, ısı artışının saptandığı 3. günün sonuna dek sürdürülmelidir. Isı çizgisinin üstünde 3 ısı kaydedene kadar beklenmelidir. Bir sonraki menstrüel kanama başlayana kadar cinsel perhize ara verilir. 

Bu yöntem tek başına kullanılmamalıdır. Servikalmukus ve/veya servikal palpasyon (elle muayene) yöntemleri ile birlikte kullanılmalıdır. 

3. Servikal Palpasyon (Rahim Ağzını Parmakla Muayene) Yöntemi 
Kadın kendi kendini elle muayene ederek, servikal (rahim ağzı) kenarındaki değişiklikleri tanımlayabilir. İnfertil (güvenli) dönemde serviks,dış ağzı kapalıdır ve elle kolayca ulaşılır. Yaklaşan yumurtlama (ovülasyon) ile birlikte ostrojen harmonu düzeyi yükseldikçe serviks yumuşar. Yukarı doğru çekilir ve dış ağızı açılır. Ovülasyondan ortalama 4-5 gün nce yumuşamanın başlaması belirgin hale gelir. Elle rahim ağzı daha zor ulaşılır bir hal alır ve ele gelince de yumuşaktır. Eşler servikste ilk değişikliklerin belirlendiği andan, serviksin kolayca hissedildiği, sert olduğu ve ağzının kapalı olduğu zamana kadar cinsel ilişkide bulunmamalıdır. 

4. Takvim Yöntemi 
Kadının bir periyodu 30 gün kabul edilirse ovülasyon adetin başlangıcından 16-18 gün sonradır. Buna göre adetin başladığı gün birinci gün olursa, adetin başlangıcından sonraki 14 ile 21. gün arası döllenme için en riskli dönemi oluşturmaktadır. Bu dönemde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Menstrvel sişkusun süresinin tam bilinememesi ve bir çok nedenden de etkilendiği için güvenli bir yöntem değildir ve kullanılmamalıdır. 

5. Geri Çekme 
Cinsel ilişki sırasında erkeğin cinsel organının, boşalmadan önce vajenden çıkartılıp, meninin vajen dışına boşaltılmasıdır. Başarı oranı %75’dir. Başarı ile uygulandığında bile kadında ve erkekte psikolojik ve fizyolojik sorunlar ortaya çıkabilmektedir. 

6. Vajinal Yıkama 
Bazı kadınlar, vajina duvar ve kanalındaki spermleri yıkayıp atma düşüncesi ile cinsel ilişkiden hemen sonra vajinayı Su ile yıkamanın gebeliği önlediğine inanır. Bu yöntem doğum kontrol yöntemi olarak tamamen etkisizdir. Çünkü spermlerin birkaç saniye içinde servikal mukusa geçebilirler. 

B- Emzirme ve Gebeliğin Önlenmesi 
Adet kanaması olmadıkça emzirmeyle gebelikten korunma yöntemi olarak tanımlanan bu yöntem özellikle doğumdan sonraki ilk aylarda, süt veren kadınların, belli koşullarla doğal olarak doğurgan olmadığı düşüncesine dayanır. Emzirmenin her koşulda gebelikten korumadığı bilinmelidir. Belli koşullarda ve belli süre için emzirme ile korunabilinir. En fazla 6 ayı düzenli emzirme ve adet görülmemesi koşullarında emzirme, kadının bu dönemde yeniden ovülasyona ve adet görmesini geçiktirir. Etkinliği %85’dir. 

C- Bariyer Yöntemler 
Spermin rahim boşluğuna geçmesini engelleyerek gebelikten korurlar. Bariyer yöntemleri güvenlidir, yan etkileri yoktur, birlikte kullanımı etkinliklerini arttırır. Kondom (prezervatif), dioatrem ve spermisitler bu yöntemlerdendir. 

1. Kondom 
Cinsel ilişki sırasında penise takılan bir kauçuk kılıftır. Spermin vajinaya ulaşmasını engeller. Sperisitler ile birlikte kullanılması etkinliğini arttırır. Doğum kontrolü dışında, AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasını önler. 

2. Diyafram 
Diyafram rahim ağzını örten, kenarları daha sert, kauçuk bir araçtır ve servikal açıklığa uygulanan spermisit jel ya da krem ile birlikte kullanılır spermisit Madde diyafram tarafından fiziksel olarak engellemeyen spermleri öldürür. 

3. Spermisitler 
Vajinal spermisitler, spermlerin servikse ulaşmadan etkisiz hale getirilmeleri için vajinaya konur. Köpük, tablet, krem şeklinde bulunurlar. Diğer doğum kontrol yöntemlerine göre etkinliği daha azdır. Etkinliğini artırmak için kondom veya diyafram ile birlikte kullanılmalıdır. 

D-Oral Konto Septitler (Doğum Kontrol Hapları) 
Doğum kontrol hapları şunlardır; 
- kombine doğum kontrol hapları 
- Yalnız prefesteron içeren haplar (mini haplar) 
- Ertesi gün hapı 

1. Kombine Doğum Kontrol Hapları 
Çok güvenilir bir doğum kontrol yöntemidir. Östrojen ve progesteron hormonları birlikte bulunur. Ostrojen, yumutlamayı (ovulosyonu) baskılar ve döllenmiş yumurtanın gelişmesini engeller. Progesteron rahim ağzı sıvısının azaltıp kıvamının artmasına neden olarak spermlerin geçişini engeller. Etkinliği%99,9’dur. En etkili yöntemdir. Her gün Hormon içeren haplardan bir tane alınır. Kullanımı kolaydır. Yumurtalık ve Rahim Kanseri riskini azaltır, iyi huylu meme hastalıklarını azaltır. Kemik erimesi riskini azaltır. Hap kullanmaya son verdikten sonra doğurganlık yeteneği tekrar devam eder. Kullanmaya başlamadan önce gebelik testi ile gebelik olup olmadığı saptanmalıdır. Meme kanseri, kan pıhtılaşması olanlarda, kalp hastalarında, karaciğer hastalarında kullanılmamalıdır. 6 aylıktan küçük bebek emzirenlerde, sigara içenler, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, migren, Depresyon tanısı olanlarda ise kontrol altında kullanılmalıdır. 

2. Yalnız Progesteron İçeren Haplar (Mini Haplar) 
Ostrojen içermezler ve kombine doğum kontrol haplarına göre daha az progesteron içerirler. Kadında doğal olarak oluşan rahim ağzı sıvısını kalınlaştırarak spermin geçişine engel olur ve yumurtlamayı %50 oranında engeller. Etkinliği %96’dır. Her gün aynı Saatte alınmalıdır. Emziren kadınlarda kullanılabilir. Ostrojenin yan etkilerinden dolayı kombine doğum kontrol hapı kullanmayan kadınlarda kullanılabilir. 

3. Ertesi Gün Hapı 
Ertesi gün hapı doğum kontrol yöntemi sayılmaz. Korumasız cinsel ilişkiden sonra, sürdürülmesi kesinlikle istenmeyen gebeliklerin, döllenmiş yumurtanın rahim yüzeyine yerleşmesinden önce önlenmesidir. Tecavüz gibi zorunlu durumlarda başvurulan bu haplar, kullanacak olan kişiye marka belirtilmeden ve paketinden çıkarılarak verilmelidir. 

E-Enjete Edilen Doğum Kontrol İlaçları 
Pregesteron içeren ilaçlardır. Ovülasyonu (yumurtlama) engeller. Ayrıca, spermin rahime girmesini engelleyen kalın bir servikal mukus da oluştururlar. 3 ayda bir kullanılırlar. Geçici kontrosptit yöntemlerinin en etkililerinden biridir. Adet düzensizlikleri yapabilir. Yumurtalık Kanserine karşı da koruyucudur. Ciddi bir tıbbi sorunla karşılaşılmadıkça süresiz kullanılabilir. Hamile olan, karaciğer hastalığı, damarlarında pıtılaşma, meme kanseri, nedeni bilinmeyen kanamalarda kullanılmamalıdır. 

F-Deri Altı İmplantleri 
Beş yıl süreyle korunma sağlayan etkili, uzun süreli ve geri dönüşümlü bir doğum kontrol yöntemidir. Yapay hormon içeren yumuşak silikondan yapılmış altı ince ve esnek kapsül kadının üst kolunun iç kısmında derinin hemen altında küçük cerrahi bir girişimle yerleştirilir vücuda yavaş yavaş hormon salgılar. İçinde prefesteron Hormonu ovülasyonu (yumurtlama) baskılayarak ve servikal mukusu, sperm geçişini engelleyecek biçimde kalınlaştırıp azaltarak gebeliği önler. En etkili doğum kontrol yöntemlerinden biridir gebelerde. Karaciğer hastalığı damarda pıhtılaşması olanlarda meme kanserinde kullanılmaz. 

G-Rahim İçi Araçlar (RİA) 
Günümüzde RİA, dünyada en yaygın olarak kullanılan geri dönüşümlü, uzun süre etkili doğum kontrol yöntemidir. Türkiye’de en çok Bakır T390A RİA kullanılır. Şekli T harfine benzer. 

RİA rahim içine yerleştirilir, genellikle bakır ya da bir steroid hormon içeren, küçük Plastik bir cisimdir. RİA spermin üst genital yollara ulaşmasına, yumurtanın (ovum) hareket etmesine engel olarak döllenmeyi engeller. Cinsel ilişkiyi etkilemeyen, güvenli ve çok etkili bir yöntemdir. Emziren kadınlar içinde uygundur. 

RİA çıkarılıncaya kadar rahimde durur. Kendiliğinden düşerse vajinadan atılır. Rahim ağzında yara ya da kansere neden olmaz. Yerinde olup olmadığı klavuz ipi yoklanarak anlaşılır. 8 yıl kadar kullanılabilir. Cinsel yolla bulaşan (AİDS gibi) hastalıklara karşı koruma sağlamaz. 
Kadının hamile olmadığından emin olunduğunda adet süresi boyunca herhangi bir zamanda uygulanabilir. 

H-Gönüllü Cerrahi Sterilizasyon 
Gönüllü cerrahi sterilizasyon (kısırlaştırma) bütün dünyada kabul gören ve giderek yaygınlaşan bir aile planlaması yöntemidir. Baka çocuk istenmeyen ve doğurganlıklarını sona erdirmek isteyen çiftler için en güvenli yöntemlerden biridir. Doğurganlığı kalıcı olarak sona erdiren 18 yaşını doldurmuş olan herkese rızası ile, evliyse eşinin de onayı alınarak işlem yapılabilir. Kadında tüp ligasyonu (tüplerin bağlanması), erkekte vazektemi (sperm kanallarının bağlanması) şeklinde yapılan işlem, eğer istenilirse mikro cerrahi yöntemler ile düzeltilip, geriye dönüş de sağlanabilir. Ancak tekrar bu düzeltme işlemleri çok pahalı, zaman alıcı ve kesin sonuç garanti edilemez. Kadında tüp ligasyonu (tüplerin bağlanması) cinsel işlevleri etkilemez. Her iki tüp bağlandığı için yumurtalıktan gelen yumurta rahime ulaşamaz ve döllenmede engellenmiş olur. 

Erkekte uygulanan vazektemi (sperm kanalının kesilip bağlanması) yönteminde spermin Mekanik olarak dışarı ulaşması engellenmiş olur. Erkekte cinsel istek ve tenksiyonlar yönünden bir bozukluğa neden olmaz. Geri dönülmesi güçtür, kalıcı bir yöntem olarak kabul edilmelidir.

7 Aralık 2008 Pazar

Selülit Teşhis Yöntemleri

Termografi: Vücutta kan dolaşımının normal olduğu bölgelerde vücut ısısı da normal olur. Dolaşım bozukluğu olan yerlerde kanlanma azalacağı için, bu bölgeler vücudun normal ısısından daha soğuk olur. Selülit`in oluşma nedenlerinden biri dolaşım bozukluğu olup termografi ile dolaşım bozukluğunun ve selülit`in yeri de teşhis edilir.

Ekografi: Bir çeşit ultrason cihazı olup uygulandığı yerin, ayrıntılı olarak görünümünü sağlar. Selülit`e uygulanma amacı deri kalınlığının ve yağ tabakasının kalınlığının ölçümüdür.

Manyetik rezonans: Vücudun 3 boyutlu incelenmesi imkanını sunar. Bu sayede cilt kalınlığı, yağ tabakası ve oluşabilecek ikincil, üçüncül (tümör, yapısal bozukluklar) nedenlerin varlığının ya da yokluğunun tespitini sağlar.

Selülitden Kurtulmak İçin Yağ Maskesi


Selülitle savaşta en çok kullanılan yöntem vücudu sarmaktır. Sarmak için özel bir örtü türü kullanılmalıdır. Uzun süre vücut ısısını koruyup, “sera etkisi” ortaya çıkaracak bir madde olmalıdır. Bu yöntemde kullanılan beyaz kil çok iyi sonuçlar vermektedir.

 

Yağ Maskesi 

20 ml zeytinyağı (badem, jojoba yağları da olabilir) + 3 damla limon yağı + 3 damla ardıç yağı + 3 damla lavanta yağı. İyice karıştırın, sorunlu bölgeye uygulayın.

Kompres yapın. 0.5 – 1 saat bekletin.

Daha sonra yıkayıp nemlendirici sürün.

Selülit İlaclarını Evinizde Hazırlayın


Evde Selülit İlaçları Yapın  
Ev Koşullarında Selülit Tedavi Ürünleri Yapmak ve Kullanılan Yöntemler.

Jeller. Genellikle jeller kozmetik ürünlerin içeriğinde yer alan yağlara karşı hassasiyeti olan ciltlerde kullanılır. Yağlı ve normal ciltlerde kullanımları uygundur.

- Gliserin Jeli. 
Malzemesi: gliserin 56 gram, su 40 gram, mısır unu 4 gram. Malzemeleri karıştırın ve iyice karışması için 2 saat bekletin.

- Ballı Jel.
Malzemesi:gıda jelatini 3 gram, gülsuyu 34 gram, bal 1 gram, gliserin 50 gram, borik asit 3 gram Jelatini gülsuyunda eritin, borik asidi ilave edin, ısırtılmış bal ilave edin. İyice karıştırın, 4-5 saat bekletin. 
  
- Masaj reçetesi. 2 ölçü badem yağı, 1 ölçü limon yağı, ¼ ölçü lime yağı, 3 ölçü kırmızı şarap, 3 ölçü vodka. Problemli bölgeleri günde 2 defa süngerle uygulayın.
  
- Masaj reçetesi 2. Taze defne ve biberiyeyi cam kavanoza koyun. Üzerine çıkacak kadar susam yağı ve iki çorba kaşığı soya yağını karıştırın.
 
- Selülit kremi: 25 gram okaliptüs yağı + 25 gram melisa yağı + 25 gram adaçayı + 15 adet dövülmüş aspirin + 10 adet limon suyu. Malzemeler iyice birbirine karıştırılır ve sonra masaj yaparak cilde uygulanır. Romatizma ağrısı için de çok faydalıdır.
   
Bu arada tabii bu masajları, kremleri yapıp kullanırken unutulmaması gereken en önemli şey yukarıda da belirttiğimiz gibi beslenme ve harekettir. Türk cerrah Dr. Mehmet Öz’ün söylediği gibi:
“Selülit, deri ile kas dokusunu bir arada tutan lifli bölgedeki yağ birikimi sonucu oluşur. Selülitsiz bir bedene sahip olmak için beslenmenize dikkat etmeniz ve egzersiz yapmanız gerekiyor.

Selüliti Önlemenin Yolları


Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermotoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neslihan Şendur, selülitle mücadelede 2008 stratejilerini anlattı.

Neler selülit yapar?
Hareketsiz bir yaşam biçimi ve bazı dolaşım hastalıkları selülit yapar. Sıkı pantolon, sıkı çorap, yüksek ayakkabılar kan dolaşımını engelleyici faktörlerdir. O bölgedeki yağ hücrelerinin hareketliliği engellenir. Genetik özellikler çok önemlidir.
Rejimin selülitlere etkisi!
Sadece diyet yetmez. Üstelik kötü bir diyet selülit oluşumuna da neden olabilir ya da oluşumu hızlandırabilir.
Zayıf kadınlar da selülitlerden yakınıyor
Masa başında uzun süre oturarak iş yapanlar, çok hareketsiz çalışanlar çok zayıf da olsalar selülitlere sahip olabilirler. Örneğin sekreterler bu noktada risk altındadır.
Bacaklardaki selülitler için 
Uzun ve bol yürüyüşler yapmak... Bu, kolay ve herkesin yapabileceği bir spor. Bu sırada ellerinden su şişesini de eksik etmesinler. Bisiklet de olabilir. Yüzme yine aynı şekilde çok etkilidir.
Kan dolaşımını hızlandırın 
Kan dolaşımını hızlandırmak için yapılan egzersizlerin faydası vardır. Ancak yüzeye sürülen kremlerin, yağ dokusunu yok etmesini beklemeniz çok yanlış olur.
Masaj işe yarar mı?
Boğum boğum olmuş, yaygın selüliti olanlarda geri dönüşü biraz zor. O nedenle masaj, bazı tedavi yöntemleri, yaşam biçimini değiştirmek ya da spor yapmak gibi uygulamalarla selülitin en azından kabul edilebilir bir hale gelmesi sağlanabilir.
Keseyle selülite son verin.
Kese yapın, sıcak ve soğuk duş alın. Bu sırada keseyi bırakmayın ve sorunlu bölgelerinize masaj yapın. Saunanın ise selülite bir etkisi olmaz.
Selülitin esas nedenleri:
Selülit; çok çabuk oluşmaz. Bir akşam yattığınızda bir şeyiniz yoksa, sabah kalkınca da vücudunuzda selülit olmaz. Selülit birçok faktörün etkisiyle ortaya çıkar. Genç kızların aşırı derecede ve çok sık kilo alıp vermeleri, başlıca selülit nedenidir. Dar giyecekler, son dönemde yaşanan selülit artışının başlıca nedenidir.
Bronzlaşmak yok etmez
Bronzlaşarak sadece saklamayı başarabilirsiniz, o kadar! Selülit bir kere oluştu mu, ortadan kaldırılması mümkün değildir. Sadece bazı uygulamalarla, vücuttaki selülit oranının kozmetik açıdan kabul edilebilir bir seviyeye gelmesi sağlanabilir.

Bir Erkeği Anlamak & Bir Kadını Tanımak

Bir Erkeği Anlamak!

Erkekler seven kadının değerini niye bilmezler? Cevap: Çünkü erkekler, her kadının seveceğini iyi bilirler. Yani sevginin yokluğunu çekmezler. Erkek, hiç büyümeyen bir çocuk gibidir ama herkesin kendisini adam gibi görmesini ister. Bütün kadınlar, sınıf, renk ve kategori ayırımı göz etmeksizin ilgi alanına girer.

Önünde yemek dururken, başkasının tabağına bakan biri gibidir yani. 

Bir kadına "seni seviyorum" demek, onun için " artık başka kadına bakmayacağım" anlamına gelir ve bu sözü söylemekte zorlanır. Son derece duygusalken mantıklı olabilen, şefkatli, saf yüreğini acımasızlıkla ve asilikle örten, güçlü bir bedene ama güçsüz bir iradeye sahip, hayata vurdumduymaz yaklaşıp onu fazlasıyla ciddiye alan, doğallıktan hoşlanıp doğal görünmeyi çaresizlik sayar erkekler. 

Dağarcıkları kadınlar kadar zengin değildir. Yani dilin inceliklerini, kıvrımlarını, farklı anlamlara gelebilen cümleleri fazla bilmezler. Hayır hayır, belki belki, evet evet anlamına gelir onlar için. Kadınların sadece bir hayırın da bile bin anlam gizlidir oysa. Erkekler kendileri için değil başkaları için ağlarlar.

Arandıklarında kaçarlar, ilgisiz bırakıldıklarında ise şikayet ederler. Yüzlerinde genellikle o anki ruh hallerine uymayan maskelerle dolaşırlar. Örneğin derin düşüncelere dalmış görünen bir erkek aslında o an, tuttuğu takımın hafta sonundaki maçını nasıl izleyeceğini düşünüyordur.

Erkekleri anlamak kolaydır aslında.Çünkü erkekler karmaşık değil basit ve çözümlenebilirdir.

Erkeklerin kadınlari tanıyamaması, iste bu basitlikten kaynaklanır. Kadınların daha zeki olduğunu bilirler ve çözemedikleri bu bilmece için kendilerine değil, bilmeceye kusur bulurlar.


Bir Kadını Tanımak!

Bütün gel-gitleri, kaprisleri, küçük şımarıklıkları, korkuları, hercailikleri, hayal kırıklıkları, aşkları, terkedişleri, başarıları, başarısızlıkları, kurnazlıkları, saflıkları, çocuk ağızları, şirinlikleri, küçük yalanları, ısrarcılıkları, vazgeçişleri ve kocaman yürekleriyle kendi olmaya çalışan kadınları tanımak kolay mı acaba?

Bir kadını sevmekle başlar her şey ama, bir kadını tanımakla varılır hayatın sırrına, tadına. Bir kadını tanımak istediğinizde zor ama keyifli bir yolculuğa çıkarsınız. Onlar, dört mevsimi bir yürekte buluşturur. Bu yüzden sizi sürekli şaşırtırlar.

Sürprizlerinin ardı arkası kesilmez. Kadınları anlamak için onlara benzemeye çalışmak gerekir belki de. Kendi zekasını hatırlatanları, değer verenleri sever, sevgisini göstermekten ürkmeyenleri bir de.

Sevgi arsızıdır kadın. Verdiğinden daha fazlasını isteme bencilliğini gösterecek kadar sevgi arsızı. Onun şımaracağından korkanlar, sevgiyi birlikte çoğaltacaklarını bilmeyenlerdir. Çünkü bir kadını tanımakla kanat çırpılır özgürlüğün bütün maviliklerine.

Kadın hem yaman bir aşk avcısı, hem de engebeli yollarda koşan aşk yorgunudur. Bir kadını tanımakla çıkılır keyifli serüvenlere. Hayatla dalga geçmesini bilir çünkü kadın. Tıpkı kendisiyle dalga geçmesini bildiği gibi...

Tutkuların gücüne onunla tanık olunur. Göze alandır kadın. Çekip gitmeyi, sahip olduklarından vazgeçmeyi, karşılık beklememeyi bilendir. Mücadele eder, kızar, bağırır ama hep seven bir kadını tanımakla başlar her şey.

Bir kadını tanımakla bitmez kadınlar. Çünkü hepsi ayrı bir dünyadır. Beni sorarsanız eger, tanıdıysam Arap olayım!

Kanser Yapan Rujlar

Korkunc ama gercek, gercekten simsiyah oluyor. Hic önemsemedigimiz Avon ve Pastel'de renk degismedi. Listeye ilaveten Vepa da da degisiklik oluyor. 

Dikkat... Iste size rujunuzda kursun bulunup bulunmadigini incelemenin yolu..
Okumaya devam edin. 

Kursun, kansere yol acan bir kimyasaldir. Kursun iceren markalar:

1. CHRISTIAN DIOR
2. LANCOME
3. CLINIQUE
4. Y.S.L
5. ESTEE LAUDER
6. SHISEIDO
7. RED EARTH (Lip Gloss) 
8. CHANEL (Lip Conditioner)
9. Market America-Motives lipstick
Kursun icerigi arttikca kanser riski de artar. Y.S.L rujlarinin en cok kursun iceren ruj oldugu saptanmistir. Ozellikle kalici rujlara dikkat edin. Nedeni kursunun miktaridir. Iste size kendi kendinize uygulayabileceginiz bir test: 

1. Elinize biraz ruj surunuz.
2. 24-14 ayar altin bir yuzugu ruja surtunuz.
3. Icinde kursun var ise rujun rengi siyaha doner.

3 Aralık 2008 Çarşamba

Gençliğin ve Güzelliğin 5 Altın Prensibi

Açıklıyorum :)

1- Doğru rahatlama 
2- Doğru nefes 
3- Doğru beslenme 
4- Doğru egzersiz 
5- Pozitif düşünce 

Detoks çayı 
Lourdes Çabuk'un tavsiye ettiği bu detoks çayını arınma amaçlı olarak ayda 1 ya da 2 kere içebilirsiniz. 

2 bardak suyu kaynatın. Kaynamış suyun içine bir tutam kiraz sapı, bir tatlı kaşığı kereviz yaprağı, bir demet taze maydanoz, bir tutam enginar yaprağı ve 4-5 tane avokado yaprağı koyun. Malzemeleri ekledikten sonra en fazla iki dakika daha kaynatın. Ateşten aldıktan sonra demlenmesini bekleyin. Yatmadan önce bir bardak suyu için, ertesi sabah da kalkınca kalan bir bardak suyu için .

1 Aralık 2008 Pazartesi

Göz Makyajını Temizlemek İcin...

Göz makyajınızı temizlemek için;
-Pamuğunuzu göz makyajı temizleyiciniz ile ıslatın.Gözlerinizi kapatın.Yavaş ve hafifçe kirpik köklerinizden uçlara doğru rimelinizi çıkarın.Kirpiklerinizin rimelden tamamen arındığını anladıktan sonra,üst göz kapağınızı içten dışa doğru temizleyin.Makyajınızı süt veya yağ ile çıkardıysanız su ile durulayın.
-Göz makyajınızı temizlerken sert ve yıpratıcı hareketlerden kaçının.Göz çevresindeki deri çok ince ve hassastır;kolaylıkla tahriş olur ve kırışabilir.
-Göz makyajınızı tamamen temizleyip duruladıktan sonra bir kağıt mendil veya yumuşak bir havluyla iyice kurulayın.Islak kalmış bir cilt nemsizliğe neden olur.

Tonik;
Bazı temizleyicilerden sonra cilde tonik uygulamak gerekir.Tonikler cilt tiplerine göre farklı hazırlanmıştır.Temizleyici artıklarını alır,gözenekleri sıkılaştırır.

Şampuan;
Duş veya banyo sırasında yüzünüzü şampuan ile yıkamayın.Şampuanlar yüz derisi için yıpratıcı olabilecek temizleyici ajanlar içerir.

Göz Kalemi & Eyeliner Nasıl Kullanılır ?

Eyeliner ve göz kalemi kullanmadan önce bilmeniz gereken en önemli şey, her iki malzemenin de mümkün olduğunca ince çizgilerle çizilmesinin gözü daha güzel göstereceğidir. 
Siyah göz kalemi, siyah saçlı, esmer tenli bayanlar için çok müsaitdir. Esmer olmayan bayanlarda bu renkte bir göz kalemi ve eyeliner çok koyu olabilir. 

Beyaz tenli kadınlar yumuşak kahverengi ya da gri tonlarını tercih etmelidirler. Gece ise, göze sürülen fara uyan renkli bir kalem tercih edilmelidir. 

Eyeliner'ı çok ince uçlu bir fırçayla sürmek güzel bir görüntü oluşturacaktır. Eğer eyeliner sürmeyi bir türlü beceremiyorsanız işte size bir öneri.

Mümkün olduğunca aşağıya doğru bakın ve elinizle gerdiğiniz üst gözkapağınızdaki kirpiklerin dibine mümkün olduğunca yakın bir çizgi çekin. 

Bu çizgi göz kuyruğunda sona ermeli, dışa doğru uzamamalıdır. Alt gözkapağına kesin bir çizgi çizmek istemiyorsanız, buraya eyeliner'la yanyana noktalar yapın veya eğrilemesine kısa kısa çizgiler çizin. 

Bazen gözün üst kapağındaki kirpiklerin altına çizgi çizilmesi de hoş bir görünüm kazandırır. Bunun da yine ince ve düzgün olmasına dikkat edin.

Converse İlkbahar - Yaz Modası





Converse, ilkbahar - yaz modası ile günün her saati rahatlıkla kullanabileceğiniz seçenekler sunuyor. Farklı renk ve desen alternatifleriyle her sezon yenilenen Chuck Taylor, Jack Purcell gibi klasik modellerin yanı sıra, Converse ailesinin yeni üyeleri Jackass ve Skid Grip'in sıradışı seçenekleri de ilkbahar-yaz koleksiyonunda dikkatleri çekiyor
Hem gece hem de gündüz rahatlıkla kullanabileceğiniz lame ve dore modeller, çiçek, kalp ve kelebek desenleri, çift dilli Chuck Taylor'lar, ekoseli One Star'lar sizi bekliyor. Deri, dore, denim Jack Purcellar bantlı modelleriyle ayrıca bir rahatlık sunuyor. Converse ilkbahar-yaz koleksiyonundaki apayrıdesenlerle renklendirilen t-shirtler ise, geniş bir renk yelpazesiyle sunuluyor.
Fiyat Aralığı:
Chuck Taylor: 299 YTL
Dore Chuck Taylor: 299 YTL
Jack Purcell: 115-169 YTL
One Star 119-139 YTL
Skid Grip: 89 YTL
Bebek: 45 YTL
Çocuk: 59-79 YTL

27 Kasım 2008 Perşembe

Sonradan Gamzeli Olabilirsiniz! Nasıl mı?


Venüs gamzeleri sayesinde insanlar yanağa da gamze yapılabileceğini öğrenince yanak gamzesi talebi de arttı. Peki vücudun hangi bölgelerine gamze estetiği yaptırılabiliyor? Estetik-Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Hasan Fındık, gamze estetiği sorularımızı yanıtladı. 

Vücutta gamzeler nerelerde bulunur?
Vücutta belirgin olarak 2 farklı bölgede gamze bulunabilir. Bunlardan biri yanaklar diğeri ise, popo ile bel bölgesinin birleştiği yerde bulunan sakroiliak (Venüs gamzeleri) gamzelerdir. Yüzdeki gamzelerin bazıları mimiklerle ortaya çıkabilirken bazıları normal duruşta da bir sevimli çukurcuk olarak kendisini belli eder. Popo üzerindeki gamzelerin neredeyse tamamı ise normal duruşta belirgindir, hareketle görünümleri üzerinde anlamlı bir değişiklik gözlenmez.

Son yıllarda neden gamze operasyonları popülerlik kazandı?
Düşük bel modasının gelişimiyle birlikte karın-göbek ve bel bölgesi şekillendirme operasyonları zaten oldukça sık yapılmaktaydı. Özellikle Avrupa ve Amerikalı genç kuşak pop yıldızları -sinema sanatçılarının bikinili (ve dolayısıyla da Venüs gamzeli) fotoğraflarının medyada görünmesi sonucunda müthiş bir venüs gamzesi akımı başlamış oldu (benzer bir durum Jennifer Lopez, Shakira gibi yıldızlardan esinlenerek kalça şekillendirme ve kalça protezi operasyonlarının artması şeklinde de karşımıza çıkmıştı). Gamze operasyonları ile karın-bel ve sırt estetiği bütünleşmiş oldu. 

Yanak bölgesi gamzeleri ise zaten çok arzu edilen bir görünüm olmakla birlikte böyle bir işlemin yapılacağı bilinmiyordu. Venüs gamzeleri sayesinde insanlar yanağa da gamze yapılabileceğini öğrenince yanak gamzesi talebi de arttı.

Yanak bölgesinde gamze nasıl oluşturulabilir?
Yanak bölgesinde iki farklı yaklaşımla gamze oluşturulabilir. Hangi tekniğin seçileceğine kişinin istekleri-beklentileri ve yüz yapısı değerlendirildikten sonra karar verilebilir. Tekniklerin biri deri altindaki dokunun azaltılması şeklindedir. Diğer teknik ise deri altındaki dokunun yüzdeki mimik kaslarının tespit edilmesi şeklindedir. Bazı durumlarda bu iki tekniğin kombinasyonu gerekebilir.

Venüs 'sakroiliak' gamzeler nasıl oluşturulur?
Venüs gamzeleri poponun üst kısmı ile belin birleştiği bölgede oluşturulmaktadır. Vücudun yapısına göre değişmekle birlikte orta hattan yaklaşık olarak 6-10 cm uzaklıkta bulunan iki taraflı çöküntülerdir.
Bu gamzeler de deri altı dokunun inceltilmesi şeklinde olusturulmaktadır. Ortalama olarak 20 dakikalık bir işlemdir. Genel anestezi gerekmemektedir. Zaman içerisinde gamzelerden sıkılınır ise; yine kısa bir işlemle kısmen de olsa sakroiliak bölgenin eski haline dönüştürülme şansı mevcuttur. 
Estetik amaçlı yapılan; liposuction, meme operasyonları, bacak protezi, yüz estetiği vb. işlemlerde oldugu gibi gamze yapılırken de eğer iyi plan-doğru endikasyon ve titiz çalışma yapılır ise hem cazibeli hem de şirin bir görünüm kolaylıkla elde edilir. Eğer bu özene uyulmaz ise veya tecrübe eksikliği söz konusu ise, diğer operasyonlarda oldugu gibi gamze işlemlerinde de istenmeyen, sevimli görünmeyen sonuçlarla karşılaşılabilir.

23 Kasım 2008 Pazar

Hassas gözler için göz makyajı


Hassas gözler için göz makyajı
Gözler ruhun aynasıdır. Özellikle hassas gözler yorgun yada gergin olmasak da öyle görünmemizi sağlar. Ama mükemmel bir göz makyajı ile bunu kamufule edebilirsiniz. Özellikle hassas gözlere tatbik edilecek makyaj ürünlerinin hijyenik ve dikkatli uygulanması göz makyajı için dikkat edilmedi gereken bir noktadır. 
Sayacağımız noktalara dikkat ederseniz hassas gözlere bakterilerin girmesini engellemiş olursunuz..

- Makyaj yapmadan önce ellerinizi mutlaka yıkayınız.

- Hiç bir zaman çıplak elle, yeni yıkanmış dahi olsalar, göz kremini kavanozdan almayınız.Bunun için mutlaka bir spatula kullanın.

- Hassas gözlere ellerinizle kesinlikle far sürmeyiniz ve far kutusuna rengini denemek için parmaklarınızı deydirmeyiniz.

- Bakterilere genelde far taşcıklarında dağıldıklarından aynı aplikatör ile iki farklı renk de ki farı üst üste sürmeyin.Hafif iltihaplanmış bir gözde bu uygulama problemin daha da büyümesine sebep olabilir.

- Hassas gözlere zarar verebileceğinizden fırça, sünger ve aplikatör de dağılan bakterilere engel olabilmek için her kullanımdan sonra bunlar şampuan ile yıkanıp temizlenmelidir.

Örtücü

Göz çevresinde ya da göz altı morluklarının optik olarak kaybetmek için alt makyajdan bir ton açık bir örtücü kullanılmalı. Örtücü sürmeden önce, uygulayacağınız bölgeye önce biraz göz kremi sürün. Göz kremiyle birlikte daha kolay sürülecektir.Örtücü bir fırça ile tatbik edilir ve daha sonra da bir sünger ile bastırılıp yada yüzeye dağılarak uygulanır.Örtücü kirpik kenarlarına kadar sürebilirsiniz.Örtücüde bulunan ışık reflektörlü zerrecikler, kızarıklıkları ve gölgeleri gözün makyajsız görünmesini sağlayarak nötralize eder.

Far

Alt makyaj tamamlandıktan sonra allık uygulanır.Bu işlemi gerçekleştirirken çok hassas olan gözaltı torbacıklarına dikkat edin.Çatlamış, kurumuş gözlere sahip daha yaşlı insanlarda yada kontakt lens kullananlarda yağ ve balmumu içeren krem şeklinde olan farlar kullanılmalı.Far pudrası gözlere giremeyeceğinden gözleri de yakmayacaktır.En iyisi kremli farı bir aplikatör ile tatbik edin.

Hassas gözlere metal efektli far uygulamaktan kaçının, çünkü çok irite ve rahatsız edici durmaktadır.Kırmızı tonlardaki farlardan kaçının, bunlar gözleri olduğundan daha yorgun göstereceklerdir.Yeşile kaçan renklerden de kaçınmalısınız.En iyisi gri, koyu kahve yada siyah gibi kuru renk nüanslarını tercih edin.Kahve tonlarında, kırmızıya doğru gitmeye çalışın.Kayısı, şampanya, fildişi ve krem renkleri tam ideal olanlardır.Mavi tonlarda kullanabilirsiniz, fakat kırmızı zerrecikler içermediğinden emin olun.Gözlerinizin doğal görünmesini istiyorsanız ortaya doğru bir damla altın yada gümüş renginde pudra sürün

Bunun için direkt olarak karşıya bakıp göz bebeğinizin tam üstüne gelecek şekilde olmasına dikkat edin.Bu parıltı noktaları gözü her oynatışınızda ışığı reflekte ettiğinden, gözün daha büyük görünmesini sağlar.

Macara/Rimel

Bakterileri çektiğinden rimel kullanımına mutlaka özen göstermeniz gerekir.Fırçanın sürekli tüpün içine sokup çıkarmaktan sakının.Fazla olan maskarayı tüpün kenarına sürebilir yada temiz bir kağıt mendille alabilirsiniz.Rimelin bir kullanım süresi vardır:En geç altı aydan sonra endişe etmelisiniz.Bu sadece hassas gözleri olanlar için geçerli değildir.Genelde kızarmış ve hassaslaşmış gözlerin suçlusu rimellerdir.

Göz Kalemi

Hassas ve kontakt lens kullanıcıları göz kalemini göz içine sürmemeli.Bu işlemde göz kalemi yaşı filmi ile etkinleştiğinden gözlerinizin gereksiz yere acıyıp kaşınmasına sebep olabilir.Kaleminizde küçük çukurlar oluşmuşsa bu onun kuruduğu anlamına gelir ve gözünüze tatbik ettiğinizde gözünüzdeki deriye zarar verme olasılığınızda artmış olur.Kızarmış ve hassaslaşmış gözlerde kesinlikle kahve renkli göz kalemi kullanmayın.Çünkü kahve rengi zayıf noktaları daha da belirginleştirir.Bu göz kalemi takviyesi olarak göz altına sürülen far pudrası içinde geçerli.

Göz Damlası

Gözünüzdeki kanlanmış damarcıkları yok etmek için göz damlaları kullanabilirsiniz.Ama bu tür preparatlar çok idareli ve sadece gerektiğinde kullanılmalıdır.Sürekli kullanımda, durumu daha da kötüleştirebilirsiniz.Yapay göz yaşları buna karşın daha etkili ve tıbbi olarak daha zararsızdır.

Kaşlar

Bütün makyajı bitirdikten sonra kaşlarınıza hareket getirin, ama bunu yaparken kaşlarınızı asla koyu renge boyamayın.Kaşları gözlere en doğru çerçeveyi vermekte ve doğru bir göz makyajının altını çizmektedir.Böylece kızarmış, yorgun ve hassas gözlerin yeniden taze ve dinlenmiş bir görüntü verir.

Yüz Şekline Göre Makyaj Yapın


Yüz şeklinize göre makyaj yapın

Makyaj yaparken güzel yerlerinizi daha dikkat çekici hale getirmek elinizde... 
Güzellik ve Bakım Uzmanı Mine Ülgezer, yüz şekline göre makyaj teknikleri hakkında bilgi verdi. İşte yüze uygun iyi bir makyajın püf noktaları...

Oval Yüz

İdeal yüz şekli olarak benimsenen oval yüz, yanaklarda genişleyip, çenede incelen yüz şeklidir. Oval yüz için düzeltme gerektirmeyen tek yüz şeklidir diyebiliriz ve diğer yüz şekillerine yapılan tüm müdahaleler, yüzü ovale yaklaştırmak içindir. Bu yüz şeklinde makyaj yaparken dikkat edilmesi gereken tek husus köşeli çizgilerden kaçınmaktır ve çizgiler olabildiğince yuvarlak uygulanmalıdır.

Yuvarlak Yüz

Yuvarlak yüzlerde daha anlamlı bir makyaj elde etmek için yüzün dış bölümlerine mutlaka müdahale edilmelidir. Özellikle çene ve elmacık kemikleri belirgin hale getirilmelidir. Bu tür işlemleri yapabilmek için cilt rengine uygun açık ve koyu olmak üzere iki fondotene ihtiyaç vardır. Yüze ten rengine uygun fondöten uygulandıktan sonra baz fondötenin 1,5 - 2 ton koyusu ile geriye çekmek, görüntüsünü yumuşatmak istediğimiz kısımlar gölgelenir. Yüzün üst bölümünde, kulak kenarından başlayarak alnın iki tarafına gölgelemeler yapılır. Alt kısımda ise, kulağın yüze bitişik olan üst bölümünden çeneye kavisli gölge yapılır. Sonraki aşamada kulak memesinden başlayarak, yanak çukurundan buruna doğru kavisli bir gölge yapılır. Bu işlem elmacık kemiklerini belirginleştirerek yüze daha anlamlı bir ifade katacaktır. Yuvarlak yüzlerde allık elmacık kemiği üzerinden yanlarda gözün dış ucuna doğru, aşağı bölümde ise yanak çukurunda bir üçgen oluşturacak şekilde sürülür. Yuvarlak yüzlerde dikkatin orta bölüme çekilmesi gerektiği için ruj canlı sürülmelidir. Ayrıca, kaşlar ve gözler çekik boyanmalıdır.

Kare Yüz

Kare yüzlerde yüze daha yumuşak bir ifade vermek ve yüze sertlik katan açıları ortadan kaldırmak için dikkat yüzün orta bölümüne çekilmeli ve bunun için de canlı renkler kullanılması gerekmektedir. Öncelikle yüze ten rengine uygun bir fondoten uygulanır. Yüzün üst bölümünde 1- 2 ton koyu diğer fondöten kullanılarak saç diplerinden başlayarak, şakaklara doğru kavisli bir gölge yapılır. Daha sonraki alt bölümde ise kulağın üst kısmından, çeneye doğru inen yay şeklinde gölge yapılmalıdır. Çeneye aydınlatıcı tatbik edilir. Ayrıca, gözün dış kısmına ve uç yanak kemiği üzerine de aydınlatıcı sürülür. Dudaklar canlı boyanır ve allık yuvarlak yüzlerdeki gibi üçgen şeklinde uygulanır.

Uzun Yüz

Uzun Yüzlerde daha canlı ve derin bir ifade elde etmek için yapılacak işlemin yüzdeki düz görüntünün giderilmesine yönelik olması gerekmektedir. Yüzdeki uzunluk alın yada çene bölümünün genişliği yada burun dudak arasının genişliğinden kaynaklanabilir. Bu bölümlerin daha az dikkat çekmesi için doğru bir gölgeleme yapılarak geri çekilmesi gerekmektedir. Her zaman olduğu gibi yüze ten rengine uygun fondöten uygulanır. Özellikle alın ve çene bölümü yatay bir şekilde 1-2 ton koyu fondöten kullanılarak gölgelenir. Allık elmacık kemiği üzerinden kulağa doğru yatay bir şekilde sürülür.
Kaşlar, gözler ve dudakların yatay byanması daha iyi sonuç verecektir. Ayrıca alın üzerine bırakılan perçem ve kaküller de uzun yüzlerde hoş bir ifade oluşmasına yardımcı olacaktır. Uzun yüzlerde boyama ve gölgeleme işlemlerinin genellikle yatay uygulanmasının sebebi yüze enine doğru çekilmiş bir görüntü vermek içindir.

Üçgen Yüzler

Düz Üçgen Yüz: Düz üçgen yüzlerde alın bölümü dar, çene bölümü geniştir. Dolayısı ile alın bölümünü ortaya çıkarmak için açık renk fondöten kullanarak aydınlatmalı alın bölümü aydınlatılırken özellikle göz kenarları ve şakaklar da unutulmamalıdır. Çene bölümünü geri çekmek için koyu renk fondöten kullanarak gölgelemeliyiz. Koyu fondöten ile tam kulak altından aşağı çeneye inilerek ve yanak çukuruna doğru gölgeleme yapılır.Gölgeler çene altından boyna doğru devam edip iyice dağıtılmalıdır. Allık elmacık kemiği üzerine yuvarlak bir şekilde uygulanır. Kesinlikle köşeli hatlar yapılmamalıdır. Alın dar olduğu için kaşlar ve gözler birbirine uzak ifade verilecek şekilde boyanır.

Ters Üçgen Yüz: Bu yüz şeklinde alın bölümü geniş,çene bölümü dardır. Dolayısı ile alın bölümünün daraltılıp ki bunu 1-2 ton koyu renk fondöten kullanarak gölgeleme işlemi ile yapabiliriz, çene kemiklerinin daha belirgin hale getirilmesi gerekmektedir. Belirgin hale getirmek istediğimiz bölümler için de açık renk fondöten yardımı ile aydınlatma işlemi yapabiliriz. Alın koyu renk fondöten ile her iki yanına gölgeleme yapılarak daraltıldıktan sonra belirgin ve göze çarpan görüntüsü dengelenmiş olur. Ardından açık renk fondöten ile kulak memesinden yanak çukuru ve çeneye doğru aydınlatma işlemi yapılır ki, böylece dar olan çene daha belirgin bir hal alır. Alın geniş olduğu için gözler ve kaşlar birbirine yakın ifade verecek şekilde boyanır. Allık elmacık kemiği üzerinden ve gözün uç bölümüne doğru elips şeklinde uygulanır.

Köşeli Yüz: Köşeli yüzlerde kare yüzlerdekine benzer sert ve açılı bir ifade vardır. Yüze daha derin ve yumuşak bir ifade vermek için kemikli bölümlerin geri plana çekilmesi gerekir. Bunun için koyu renk fondöten kullanılarak gölgeleme yapılır. Ortaya çıkması istenen kısımlar ise açık renk fondöten kullanılarak aydınlatılır. Kaşlara yuvarlak bir form verilmesi yüzü yumuşatacaktır. Ruj kullanımında alt dudak daha ensiz, üst dudak ise daha dolgun gözükecek şekilde boyanır. Allık elmacık kemiği üzerine yuvarlak tatbik edilir. Köşeli yüzlerde elmacık kemikleri çıkık ise gölgeleme yapılarak daha yumuşak bir ifade verilebilir.

Rimelin 8 Altın Kuralı


Kadınların makyaj yaparken vazgeçilmezi olan rimeli seçerken ve kullanırken bazı hususlara dikkat etmeliyiz.

Kadınların makyaj yaparken vazgeçilmezi olan rimeli seçerken ve kullanırken bazı hususlara dikkat etmeliyiz.

1) Her gün rimel kullanmanın kirpiklere hiçbir zararı yoktur hatta tam tersi; son yıllarda geliştirilen bazı ürünler besleyici madde açısından son derece zengin. 

2) Her akşam yatmadan önce makyajınızı özellikle de rimelinizi mutlaka temizlemelisiniz. 

3) Maskara alırken ürünün fırçasına da dikkat etmek gerekir. Çok sık ya da çok ayrık fırçalar değil orta mesafeli olanlar tercih edilmelidir. 

4) Nem oranının çok yüksek olduğu günlerde waterproof yani suya dayanıklı maskara tercih edin. Yağmurlu yada nemli bir günde gözlerinizden akan siyah rimel kalıntıları hiçte iyi bir görüntü vermeyecektir. 

5) Maskara çabuk kurur. İki üç ayda bir artık iyi sürülmeyen rimelinizi değiştirmeniz gerekir. 

6) Maskaranın içine su ya da badem yağı katarak yumuşatmaya çalışmayın. Rimelinizin yapısı bozulabilir ve hatta gözünüzü tahriş edebilir. 

7) Hafif ve doğal bir göz makyajı istiyorsanız sadece üst kirpiklere rimel çekmekle yetinin. Alt kirpiklere kullanılan rimel çok doğal olmayan bir görüntü sağlar. 

8) Renkli rimel kullanmaktan çekinmeyin. Koyu renk gözlüler kahverengiyi ve son günlerde oldukça moda olan mürdüm eriği rengini de deneyebilir.

Gelin Makyajı ve Bazı İpuçları


TEN 

Kapatıcıyla (concealer) fondöten, pürüzsüz ve homojen bir cilt görünümü için gereklidir. Beyaz bir kıyafet giyeceğinizden, kapatıcı tonunu fazla açık seçmeyin, yoksa yüzünüz silikleşebilir. Doğal bir sıcaklık için, ten renginize uyumlu sarı tonlarında fondöten ve pudra seçin. 

Düşük yakalı bir gelinlik giyecekseniz, boynunuza da pudra ve allık uygulamayı unutmayın.

GÖZLER

Gözlerinizi belirginleştirmek için açıktan orta koyuluğa kadar olan tonları seçin. Kaş kemiğinin tam altına gelecek şekilde, açık tenliyseniz beyaz, daha koyu tenliyseniz ise kemik rengi gölge uygulayın. Bu efekt gelinliğin beyaz ve genellikle ipeğimsi görüntüsüyle hoş bir bütünlük oluşturur. 
Kakao, kum gibi orta renk tonundaki farlar göz kapağı çevresini vurgulayabilecek güzel renklerdir. Son belirginliği gözünüze vermek için alt ve üst göz kapaklarını kahverengi, maun, lacivert veya kömür rengi gibi koyu ve natürel bir tonla gölgeleyin. 
Kaşların da belli bir oranda belirginleştirilmiş olması gerekir. Ancak tüm dikkati çekecek kadar değil! Doğal bir görünüm için saç renginize uyumlu bir far rengi seçerek kaş fırçasıyla uygulayın. Kaşlarınızı alıyorsanız, bu işlemin düğün gününden birkaç gün önce yapılması, istenmeyen kırmızılık görüntülerini de önleyecektir. 
Bu özel gününüzde mutlaka suya dayanıklı (waterproof) rimel kullanın. Rimeliniz daha uzun ömürlü olacağı gibi bu duygusal gününüzde göz yaşlarınızın güzelliğinizi gölgelememesini de sağlayacaktır. Çok açık tenliyseniz koyu kahverengi rimel kullanın. Aksi taktirde siyah rimel en doğru seçimdir. Rimel uygulamadan önce kirpiklerinizi daha uzun ve gözlerinizi daha büyük göstermek için onları kirpik aparatıyla kıvırın. 

YANAKLAR

Sizi sağlıklı gösterecek bir allık rengi seçin: açık tenliyseniz pembe, koyu tenliyseniz roze tonları gibi. Allığınızı yanaklarınızdan elmacık kemiklerinize doğru ve alnınıza uygulayın. Daha canlı görünmek için, sadece elmacık kemiklerinize bir ton açık allık sürün. Allığınızı normalden biraz daha yoğun olacak şekilde uygulayın. 
Taze ve parıltılı bir görünüm için yanaklardan yukarı, saç diplerine doğru allık uygulamayı ve bütünde homojen bir görünüm elde etmeyi unutmayın.

DUDAKLAR

Her zaman kullandığınızdan bir-iki ton açık bir ruj seçin. Pembe, roze, erik kurusu tonlar gelinler için idealdir. Normalde kahve veya nötr bir ruj rengi kullanıyorsanız, bunu baz tabakanız olarak kullanın ve bu katın üzerine pembe veya erik kurusu ruju uygulayarak dudaklarınızı canlandırın. 
Daha sonra dudak kalemiyle dudak hatlarınızı belirginleştirin.

TIRNAKLAR

Tırnaklarınıza yumuşak tonda bir oje sürün. Üzerine uygulayacağınız parlatıcı da tırnaklarınızın görüntüsünü hoş bir şekilde vurgulayacaktır.

Cameron Diaz'dan Makyaj Hileleri


Makyajsız hali o kadar sıradan ki, sırf bu yüzden yıllardır, ünlülerin makyajsız hallerinin konu edildiği haberlerin demirbaşı olmaktan kurtulamadı bir türlü! İşte, ortalıklarda canlı bomba misali boy gösteren, Cameron Diaz’ın uzmanlara taş çıkartan makyaj hileleri! 
Teni için... 

İlk olarak, fondöten ve pudrasını topaklanmadan yayabilmek için, su bazlı bir nemlendirici sürüyor. 
Stick kapatıcıyla sivilce ve siyah noktalarını gizliyor. 
Su bazlı fondötenini sünger yardımıyla bütün yüzüne ve boynuna uygulayıp, toz pudrasını sürüyor. 
Göz altı morluklarını gizlemek ve ifadesini yumuşatmak için, göz çevresine krem rengi far uyguluyor. 

Gözleri için... 

Bakışlarındaki ifadeyi derinleştirmek için, göz içine mavi kalem çekiyor. 
Göz çevresini koyu renk kalemle çerçevelendiriyor. 
Bronz renkli farını gözkapağının tamamına uygulayarak, gözlerinin daha büyük görünmesini sağlıyor. 
Farının üzerine ve alt kirpiklerine bronz renkli pırıltılı toz far sürüyor. 
Son olarak siyah maskarayla kirpiklerini belirginleştiriyor. 

Dudakları için...

Rujunun uzun süre dayanması ve renk farklılığının azalması için, dudaklarına toz pudra sürüyor. 
Büyük ağzını küçültmek için, doğal dudak çizgisinden 1-2 cm içeriden kalem çekiyor ve rujunu bu çizgiyi taşırmayacak şekilde sürüyor. 
Koyu renk rujlarda, mat olanları tercih ediyor ki, dudakları daha da büyük görünmesin. 


Yüz hatlarını şekillendirmek için... 

Büyük ve yayvan burnunu daha dar göstermek için, burun kanatlarına açık, burun üzerine koyu renk pudra uyguluyor. 
Gereğinden fazla çıkık elmacık kemiklerini ve uzun yüzünü yumuşatmak için, elmacık kemiklerinin altına, çenesine ve alnına koyu renk allık uyguluyor. 
Ayrık gözlerini ise, kalemini göz pınarından başlayarak sürüyor ve uzun bir kuyruk yaparak daha anlamlı hale getiriyor.

El Bakımı


El Bakımı
Ellerimizin en büyük düşmanı temizlik maddeleridir ve ellerimizi sabunladığımız zaman dahi deterjan artıkları tam olarak temizlenmez. Bu yüzden El bakımı için cildimizin özelliğine uygun kremler kullanmalıyız. Eğer cildiniz normalse yatmadan önce parmaklarınıza ve parmak aralarınıza yağlı bir krem sürün çünkü bu kısımlar daha çok çatlamalara maruz kalır. Ellerinizin üstüne ise normal cilt kremi sürün. Kremi ellerinize yavaş yavaş ve masaj yaparak yedirin. Ayrıca ellerinizdeki çatlaklar için limon suyu ve kolonyayı karıştırıp elinize sürün. Ellerinizde çiller oluşuyorsa limon suyunun içine tuz katıp ellerinizi bununla ovun. 

El Bakımı İçin Yağlı Gece Kremi
Bir tatlı kaşığı balı biraz ısıtarak eritin. İçine iki çorba kaşığı susam yağı, bir çorba kaşığı bademyağı ve bir çorba kaşığı gliserin katın ve krem kıvamına gelinceye kadar karıştırıp bir kavanoza koyun. Gece yatmadan önce ellerinize bu kremden sürüp iyice yedirin ve yumuşak bir eldiven takın. Elleriniz yumuşacık olacaktır. 

Ellerinizin Yumuşacık Olması İçin
Ellerinizin yumuşacık olmasını istiyorsanız; 1 litre suya 1 avuç dolusu ısırgan otu koyup kaynatın ve ılıdıktan sonra ellerinizi bu suyla yıkayın. 

Birkaç tane hıyarın kabuklarını biraz derince soyun ve bu kabuklarla ellerinizi ovun. 

Ellerinizin yumuşacık olmasını istiyorsanız; 1 litre suya 1 avuç dolusu ısırganotu koyup kaynatın ve ılıdıktan sonra ellerinizi bu suyla yıkayın. 

2 çorba kaşığı tatlı bademyağı ve 1 tatlı kaşığı kakaoyağını karıştırıp kısık ateşte biraz ısıtın. Ilıdıktan sonra ellerinizin çatlaklarına sürün.

Güzel Cildin 10 Sırrı


Dermatoloji uzmanları sizi daima sağlıklı, pürüzsüz ve pırıl pırıl bir cilde kavuşturacak 10 sırrı açıkladı.

Çok basit adımlarla ilerleme sağlanabilir

Sürekli en iyi enstitülerde cilt bakımına gitmek mi yoksa en pahalı kozmetik ürünleri kullanmak mı? Hayır, sağlıklı ve güzel bir cilde sahip olmanın sırrı tüm bunlardan çok daha basit. 
Cildinize kulak verin!

Yapmanız gereken sadece biraz durmak ve cildinizi dinlemek, sonra da onun ihtiyaçlarına vakit ayırmak. İşte bunun için size yardımcı olacak çok önemli 10 sır:

1- Su, su, su! İşte birinci ve en basit kural. Tam iki litre olmasa bile, günde en az 5-6 bardak su içmelisiniz. Bunu yapmak zaman zaman size çok kolay gelmeyebilir ama su, sağlığınız için olduğu kadar güzelliğiniz için de son derece önemli.

2- Unutmayın ki, yağlı cilt, kirli cilt demek değil! Bu birikim bazılarımızda fazlayken, bazılarımızda daha az oluyor sadece… Az olduğunda cilt kuruyor ve pul pul dökülebiliyor. Bu yüzden önce cilt tipinizi bir uzmanın yardımıyla öğrenmeli ve cildinize uygun ürünler kullanmalısınız.

3- En yaygın problemlerden biri siyah noktalar ve ne yazık ki bunlar hepimizde var. Küçücük olmalarına rağmen bizi çok üzen bu noktacıkların oluşması cildimizin nefes almasını da engelliyor aynı zamanda. Haftada bir gün peeling yaparak yani ölü derilerinizi yok ederek cildininizin nefes almasını sağlayabilirsiniz.

Bunun dışında 1 litre kadar suyu kaynattıktan sonra bir kaba boşaltın, içine birkaç tutam papatya kurusu ekleyin ve başınıza bir havluyla örterek kabın içine eğilin. Bir müddet böyle bekleyin. Bu da gözeneklerin açılmasını sağlar ve siyah noktaların atılmasını kolaylaştırır.

4- Cilt temizliğinizde doğal malzemeleri seviyorsanız işte size harika bir tarif daha: Ananas suyu ve yulafı karıştırabilir ve yüzünü bu karışımla temizleyebilirsiniz. Çünkü ananas ölü cilt hücrelerini eriten enzimler içeriyor. Yulafsa cilt yüzeyinin yeniden canlanmasına yardımcı oluyor.

5- Eğer cildiniz makyaj yaptıktan ya da duş aldıktan sonra kaşınıyorsa, bu hassas olduğu anlamına geliyor. Bu durumda yapmanız gereken; cilt tipine göre hazırlanmış bir tonikle yüzünüzü temizlemeniz. En iyi toniğin doğal bir gül suyu olduğunu da hemen hatırlatalım.

6- Stresli olduğunuz ve sürekli geç yattığınız günler çoğunluktaysa, bunun cildinizi etkilemesi kaçınılmaz. Stresle başa çıkmak biraz zor olabilir ama yorgunluğunuzu atmak için dinlenmeye ve stresten arınmaya mutlaka zaman ayırmalısınız. Bunu yapmak da en az kaliteli cilt bakım ürünleri kullanmak kadar önemli.

7- Soğuk kış günlerinde bile güneş cildimize zarar verebiliyor. Güneşin en büyük zararı ise cildi kurutmak. İşte bu nedenle güneş kreminin sadece yaz aylarında kullanılan bir ürün olduğunu düşünmeyin ve kış mevsimine uygun bir koruyucuyu mutlaka çantanızda bulundurun.

8- Cildiniz yağlıysa, mat görünümlü fondötenleri, kuruysa nem veren kapatıcıları tercih etmelisiniz. Çok pürüzsüz bir görünüm için de, fondöteninizi sıvı bronzlaştırıcı veya nemlendiriciyle karıştırarak sürebilirsiniz. Bu oldukça iyi bir sonuç verecektir.

9- Cildiniz kuruysa, donuk ve mat görünüyorsa işte size anında etki edecek özel bir tarif. Bunu, önemli günlerde, makyaj yapmadan hemen önce uygulayabilirsiniz. Bir şeftaliyi ezin, balla karıştırın ve yüzünüze sürün. 10 dakika bekledikten sonra durulayın. Cildiniz kesinlikle ipek gibi olacak…

10- Ve son olarak harika bir öneri daha: Cildinizin güzelliğiyle dikkat çekmesini istiyorsanız yaptığınız makyajın doğal olmasına dikkat etmelisiniz. Pastel tonlarda bir far, şeffaf bir rimel, tatlı pembe bir allık ve parlatıcı bir ruj… Bu yumuşak renkler cildinizi her zaman olduğundan çok daha doğal, taze ve güzel gösterecektir.

Alıntı: Milliyet

Sivilcelerden Kurtulma Maskesi | Sivilce Maskesi


Sivilcelerden Kurtulma Maskesi...

Malzemeler: Limon,Yoğurt
Tarif: Tüm Bir Limonu SıKıp,İçine Yoğurdu Atınız...
Fazla cıvık olmayacak şekilde karıştırdıktan sonra yüzünüze düzenli bir şekilde sürünüz...
Yoğurt: NemLendireceKtir...
Limon: SiviLceLeri KurutcaK,Yağ Oranını DengeLiyceKtir..(=

Siyah Noktalar İçin


Siyah noktalarla başınız dertte ise bunları denemelisiniz

Tarif 1 :
Birer tutam nane, yabani kekik yaprağı, ıhlamur bir kaba konulup yeteri kadar su ilave edilerek kaynatılır. Soğuduktan sonra siyah noktaların üzerine sürülür. 

Tarif 2 :
Bir adet çok olgun domates ezilir ve ince bir tülbentle süzülür. 1 tatlı kaşığı gliserin veya iki damla asilbent tentürü katılıp karıştırılarak şişeye doldurulup kullanılmak üzere saklanır. Cildin siyah noktalı kısımlarına bol miktarda sürülür. 

Tarif 3 :
1,5 tatlı kaşığı kil, 1 tatlı kaşığı badem yağı, 1 tatlı kaşığı balı karıştırıp yüzünüze sürün ve 35-40 dakika bekleyin. Daha sonra yüzünüzü soğuk suyla yıkayıp yağsız bir nemlendirici krem sürün. 

Tarif 4 :
Birer tutam kırlangıç otu ve ayrık otu bir kaba konularak üzerine beş bardak su ilave edilerek kaynatılır ve bir gece dinlendirdikten sonra siyah noktaların üzerine sürülür.

Meyvelerle Cilt Bakımı


Armut Maskesi: Bir adet olgun armudu soyup cam bir kasenin içinde çatalla iyice ezin. kalın bir tabaka halinde yüzünüze sürün. 15 dakika bekledikten sonra cildinizi yıkayın. Armut maskesi cildi beslemek ve serinletmek, için ideal bir maskedir. 

Ahududu Maskesi: Ahududu bol miktarda A vitamini içerdiği için cilde pürüzsüz ve kadife gibi bir görünüm kazandırır. Bir avuç dolusu ahududuyu cam bir kasenin içinde püre haleni gelene kadar ezin. Cildinizi temizledikten sonra ezilmiş ahududuyu cildinize uygulayın. 10 dakika beklettikten sonra cildinizi yıkayın. 

Avokado Maskesi (Cilt Kırışıklıkları İçin): Bir tane avokadonun kabuklarını soyup çatalla ezin. İçine yarım tatlı kaşığı bal, bir tatlı kaşığı elma sirkesi ve bir tane çırpılmış yumurta sarısı ekleyip iyice karıştırın. Karıştırma sırasında içine üç yemek kaşığı zeytinyağını da yavaş yavaş ekleyin. 

Yüzünüze, boynunuza ve dekolte bölgenize bol miktarda sürüp yarım saat bekleyin daha sonra bu bölgeleri ılık su ile yıkayın.Kırışıklıklar ve özellikle kuru ciltler için etkili bir maskedir. Ayrıca avokadoyu lapa halinde de tek başına cildinize kompres yaparak uygulayabilirsiniz. Hem cilt bakımınızı yapmış hem de kırışıklıklarınızın kaybolmasına yardımcı olmuş olursunuz. 

Çilek Maskesi: Bir avuç dolusu çileği cam bir kasenin içinde püre haline gelene kadar çatal yardımı ile ezin ve yüzünüze sürün. (Eğer kuru bir cilde sahip iseniz pürenin içine birkaç damla badem yağı veya bir kaşık süt kreması katın.) 10 dakika bekledikten sonra cildinizi ılık su ile yıkayın. (Cilt Bakımınız için son derece faydalı ve etkilidir. Ancak alerjisi olan ciltler için önerilmez.)

Vücut Bakımı


Nemlendirme... 
- Günlük duşunuz haricinde, haftada 2 kez vücudunuzu bir vücut arındırıcısı (pelling) ile ölü hücrelerden arındırın. Arındırıcı ürünü, önce parmaklarınızla, daha sonrada kıl bir eldiven ile hafifçe bastırarak ve küçük dairesel hareketler yaparak uygulayın. Hareket yönünüz hep kalbinize doğru yani aşağıya yukarıya doğru olmalı. Ürünü uygularken çok sert olmayın, sadece dirsek, diz ve topuk gibi derinin daha sert ve pütürlü olduğu bölgelerde ısrarcı olun. 

- Fazla sıcak su cildinizden doğal yağın yok olmasına neden olabilir. Ilık ya da serin suyla yıkanırsanız cildiniz daha sağlıklı kalacağı gibi kendinizi daha iyi hissedersiniz.

- Duş veya banyo yaptıktan sonra mutlaka cildinize nemlendirici uygulayın. Hatta bu işlemi hafif nemli olan cildinize yaparsanız nemin cildinizin üst katmanlarına hapsedilmesini de sağlayabilirsiniz.

- Kışın da nemlendirmeyi bir alışkanlık haline getirin. Pantolon veya çorapların altında cildinizin çatlamasına mani olmak için her duştan sonra mutlaka vücudunuzu nemlendirin. 
Eller ve ayaklar için... 
- Daha yumuşak eller için, haftada 1 veya 2 kez ellerinizi 5-10 dakika ılık süte batırın. Sütün içinde bulunan laktik asit cildinizi nemlendirir ve ellerinize yumuşaklık kazandırır.

- Ellerinizin yaşlanmasını geciktirmek istiyorsanız, özellikle yaz aylarında mutlaka güneşi bloke eden bir kremle koruyun. Böylece ileriki yaşlarda oluşabilecek lekeleri azaltacak ve genç görünmenize neden olacaktır.

- Düzenli pedikür yaptıramayacak kadar yoğunsanız, yürüyüşe çıkmadan önce (spor çorap giydiğiniz zaman) ayaklarınıza bol vazelin sürün. Yürüyüşünüz bittiğinde ayaklarınızın beslenmiş ve rahatlamış olduğunu fark edeceksiniz.

- Ayaklarınız kuruyorsa, bol krem sürün (vazelin tavsiye edilir!). Sonra bir çift pamuklu çorap giyerek nemin içeride kalmasını sağlayın. Bu işi yatarken yapmak çok yararlı ancak çoraplarla uyumakta sıkıntı yaşıyorsanız size bir ipucu: çorabınızın parmak kısmını kesin, böylece ayaklarınız hava alırken yumuşayacak.

- Ayak topuklarınızdaki sertliği gidermek için bir ev reçetesi: ılık su dolu bir leğenin içinde 2 poşet yeşil çayı demleyin. Yarım litre ılık süt ilave edin. Ayaklarınızı 30 dakika bu karışımın içinde tuttuktan sonra ponza taşı ile ovup, nemlendirici bir krem sürün. 

- Nasırlardan kurtulmak için ayaklarınızı birkaç dakika ılık suda tutun. Eczanelerde reçetesiz olarak hazırlanabilen %20 Carmol ve %12 Amlactin karışımı olan krem veya losyonu masaj yaparak ayaklarınıza iyice yedirin. Bu karışım tabanlardaki sert keratin tabakasını yumuşatır. 
Unutmayın! 
- Sakarlığınız yüzünden bir yerleriniz hep mor mu? Bundan sonra bir yere çarpınca, vurduğunuz bölgeye derhal en az 10-15 dakika buz uygulayın. 10 dakika bekledikten sonra tekrar 10-15 dakika buz tutun. Buz, deri altında oluşabilecek kanamayı durdurarak darbe alan bölgenin morlaşmasına engel olur.

- Yanığınızın iz bırakmasını engellemek için yanmış bölgeye derhal bir E vitamini kapsülü kırıp uygulayın. Ayrıca, yanığa Aloe Vera jeli sürerseniz iyileşme hızını da artırırsınız.

- Yapılan araştırmalara göre ergin kişilerde kalsiyum eksikliği olanlar büyük oranda. Her gün 1 bardak süt içmeyi alışkanlık haline getirin. Faydasını ilerleyen yaşlarda göreceksiniz.

- Sağlık için koşmanın yararını biliyorsunuz. Elbette koşmak kalori harcamak adına da yararlı. Ancak geri geri koşmak daha da yararlı. Üstelik geri geri koşarken %31 daha fazla kalori harcarsınız. Yürüyüşte de aynı şey geçerli: geri geri yürümekle %78 daha fazla kalori harcarsınız.

- Sabah uyandığınız zaman derin nefes almayı ve iyice gerinerek vücudunuzu esnetmeyi unutmayın. Böylece pompalanan kan artarak daha hızlı uyanıp daha diri hissedersiniz.

Yeterli uyuyun :
Uyku sırasında enerji yenilenir, zehirli maddeler vücuttan atılır, dokuların beslenmesi düzelir ve hücre metabolizması normale döner.Stresli olmayınStresliyken vücut insulin salgılar. Bu durum vücutta yağ ve şeker birikimine yol açar.

Kilonuzu sabit tutun :
Sık aralıklarla yüksek miktarda kilo alıp vermek deride esneklik kaybına neden olur. Bu durum deri yapısını bozar ve selülit oluşumuna zemin hazırlar.

Gelişigüzel ilaç kullanmayın :
Özellikle idrar söktürücü ve müshil ilaçlarını doktor tavsiyesi ile kullanın. Selülit, vücuttaki su-tuz dengesi değişikliklerine son derece duyarlıdır. İlaçların kötü kullanımı bu dengeyi bozabilir.Güneşlenirken dikkatli olun.Fazla güneşlenmek cildin yaşlanmasına ve direncinin azalmasına neden olur. Sıcak saatlerde (12-16 arası) güneşlenmeyin ve mutlaka güneşten koruyucu bir ürün kullanın.Kan dolaşımını engelleyen nedenlerden uzak durun.Kan dolaşımındaki yavaşlamalar ve düzen bozuklukları selülitin oluşmasında çok etkilidir. Bu yüzden:

- Vücudunuzu çok sıkan giysiler giymeyin.
- Sürekli yüksek topuk kullanmayın.
- Kambur durmayın.
- Kabızlık sorununuz varsa tedavi olun.

İyi soluk alıp verin:
Göğsünüzü iyice şişirerek burnunuzdan derin ve yavaşça soluk alın ve yine burnunuzdan yavaşça geri verin. Dokuların bol oksijenle dolması, yanma işlemini hızlandırarak zehirli maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır, selüliti engeller.

Aromaterapi yapın :
Selüliti engellemeye yarayacak en etkili yağ özleri greyfurt, portakal ve limon yağlarıdır. Çok konsantre oldukları için sadece 2 ya da 3 damla uygulayın.Haftada 1 kez, vücudun üst kısımlarına doğru ve dairesel hareketlerle yapılmalıdır. Dirsek, diz, kol, kalçaların üst kısımları gibi vücudun pürtüklü bölümlerinde ısrarcı olunması, buna karşın göğüsler, boyun gibi hassas bölümlerine uygulanmaması gerekir. 

Günde en az 1,5 litre su için :
Su, hem vücudu zehirli atıklardan temizler hem de selülitli dokulardaki tuzu atarak bu dokuları temizler.

Tuzu azaltın :
Tuz ve sucuk, sosis gibi tuzlu yiyecekler dokularda su tutulmasına neden olur.

Proteinli gıdaları tercih edin :
Protein yönünden zengin yiyecekleri sindirme sırasında vücut fazla enerji harcar. Bu da sağladıkları kaloriyi azaltır. 

Bol bol meyve ve yeşil sebze yiyin :
Meyve ve yeşil sebzeler dokulardaki zehirli artıkların atılmasında son derece etkilidir.

Patates, pirinç gibi nişastalı yiyeceklerle yağlı yiyecekleri bir arada yemeyin.Nişasta fazla miktarda insulin salgılanmasına neden olur bu da yağların organizma içine iyice yerleşmesine yol açar....Ve tahmin edeceğiniz gibi,

Yemek aralarında atıştırmayın.

Sigara, kahve, alkol, gazlı ve kolalı içecekler içmeyin.

Çikolata, kuruyemiş, muz, yağlı, bol salçalı ve baharatlı yiyecekler yemeyin.

Selülitle savaşmakta kararlıysanız mutlaka düzenli spor yapmalısınız. Haftada bir kez 2 saat yürümek yerine, her gün 45 dakika yürümek çok daha faydalıdır.

Selülite karşı en etkili sporlar, yürüyüş, yüzme, jimnastik gibi kan dolaşımını artıracak, bacak ve kalçalarınızı kuvvetlendirecek özellikte olanlardır.

Eğer spor yapmaya hiç vaktim yok diyorsanız, işte size akşamları evinizde uygulayabileceğiniz iki egzersiz:

- Yan yatın, kolunuzu başınızın altına koyun, dizlerinizi vücudunuza dik açı yapacak şekilde bükün ve bacaklarınızla dairesel hareketler yapın.
- Sırt üstü yatın, dizlerinizi bükün, karnınızı içinize çekin, bedeninizin üst kısmını kaldırarak ayak bileklerinizi tutmaya çalışın.

Spordan sonra mutlaka banyo yapın ya da duş alın : Banyoda 37°C den fazla su sıcaklığı kullanmamaya gayret edin. Spor sonrası vaktiniz varsa, banyonuzu ılık suyla doldurun ve ayaklarınızı uzatacak şekilde oturup kalçalarınızdan baldırlarınıza doğru soğuk duş tutun.

Arındırma (keseleme) vücut bakımının önemli bir etabıdır Cilt bakımı öncelikle güneş ışınlarından korumayla başlar. Güneş ışınlarının en güçlü olduğu, sabah 10.00 ile 15.00 arasındaki saatlerde güneş ışınları ile direkt temastan kaçınınız.Geniş kenarlı bir şapka kullanınız ve güneş ışınlarını engelleyen giysiler giyiniz. Islak T-shirt-lerin ve bir çok hafif giysinin güneş ışınlarını geçirdiğini unutmayınız. UV (ultraviyole) ışınlarını süzen bir güneş gözlüğü kullanın. Mutlaka güneş ışınlarına karşı en az 15 SPF (sun protecting factor = güneş engelleme faktörü) lik koruma sağlayan cilt ürünleri kullanınız. Bu ürünleri güneşle temasınızdan 30 dakika kadar önce uygulamaya özen gösteriniz.Kış veya soğuk dönemlerde de uzun süreler güneşe çıkmak özellikle cilt kanserleri açısından risk oluşturur. Güneş ışınlarına karşı korumanızı bu 
dönemlerde de sürdürün . 

Siyah cilt rengine sahip insanların ciltlerinde sadece melanin pigmentinin daha fazla olduğunu ve o ciltlerde de kanser olabileceğini unutmayınız.Özellikle yaz aylarında, bir an önce yanmış bir cilde sahip olmak için kullanılan, yanma hızlandırıcı ürünlerden kaçınınızYanma hızlandırıcı ürünlerin, sadece yanık bir ten sağladığını ve ciltte UV koruması yapmadığını, ciltte kırışıklıklara ve kurumaya neden olduğunu unutmayınız.